Hadis No : 0669
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: … Sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kur’an’da lanetlenmiş ağaçla sadece insanları denedik… (İsra, 60) mealindeki ayette geçen “rüya” için şu açıklamayı yaptı: “Bu, Resulullah (sav) Mirac gecesinde Beytu’l-Mak-dis’e götürüldüğü zaman gözüyle görmesidir. “Kur’an’da lanetlenmiş ağaç” da zakkum ağacıdır.”
Kaynak: Buhari, Menakibu’l-Ensar 42, Tefsir, Benu İsrail 9, Kader 10; Tirmizi, Tefsir, Benu İsrail, (3133)
Hadis No : 0670
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Bir şehri yok etmek istediğimiz zaman onun nimet ve refahtan şımarmış elebaşılarına (yola gelmelerini) emrederiz. Ama onlar orada iyice yoldan çıkarlar. Artık o şehir yok olmayı hakeder. Biz de onu yerle bir ederiz (İsra, 16) ayetindeki “Şımarmış elebaşılarına emrederiz” ifadesiyle ilgili olarak şunu söylemiştir: “Biz cahiliye devrinde, sayıca artan bir kabile için: “falanca kabile arttı” derdik.”
Kaynak:
Hadis No : 0671
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Onların taptıktan da Rablerine daha yakın olmak için vesile ararlar (İsra, 57) ayeti hakkında şu açıklamayı yaptı: “İnsanlardan bir grup, cinlerden bir gruba tapıyorlardı. Bu cinniler Müslüman oldular, insanlar hala bunlara tapmaya devam ettiler. Bunun üzerine ayet nazil oldu.
Kaynak: Buhari, Tefsir, Benu İsrail 7, 8; Müslim, Tefsir 28, (3030)
Hadis No : 0672
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav), “Bir gün bütün insanları önderleriyle beraber çağırırız” (İsra, 71) mealindeki ayetle ilgili olarak şunu söyledi: Onlardan biri çağırılır. (Amellerinin yazıldığı) kitap sağ eline verilir. Vücudu altmış zira’ genişletilir, yüzü beyazlaştırılır. Başına pırıl pırıl yanan inciden bir taç geçirilir. Bu haliyle arkadaşlarının yanına döner. Arkadaşları onu uzaktan görünce: “Ey Rabbimiz bunu bize de ver ve onu hakkımızda mübarek kıl” derler. O, yanlarına gelir ve onlara: “Müjde sizlere! Herbirinize bunun bir misli var” der. Kafire gelince, onun suratı kararır. Onun da vücudu, altmış zira’ genişletilir. Ona da bir taç giydirilir. Arkadaşları onu görünce: “Bunun şerrinden Allah’a sığınırız. Ey Rabbimiz onu bize verme” derler. Bu da arkadaşlarının yanına gelir. Onlar: “Ey Rabbimiz, onu zelil et” derler. O da: “Allah sizi rahmetinden uzak tuttu, sizden herkese bunun bir misli verilmiştir” der.
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Benu İsrail, (3135)
Hadis No : 0673
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Güneşin kayması (düluku’ş-şems) anından gecenin kararmasına kadar güzelce namaz kıl (İsra, 78) ayetinde geçen düluku’ş-şems’ten maksad, “güneşin meyli” derdi.
Kaynak: Muvatta, Vukutu’s-Salat 19, (1, 11)
Hadis No : 0674
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Düluku’ş-şems tabirini, “İza fae’l’fey’u” diye açıklardı. (Bu da gölgenin batı cihetinden çekilip doğuya meyletmesidir. Bu da tam zeval dediğimiz öğle vaktini ifade eder. Güneş gökte tam tepededir ve artık batı cihetine meyletmektedir.) Ayetin devammda gelen “ğasaku’l-leyl” tabirini de, “gece ile gece karanlığının birleşmesi” diye açıklardı.
Kaynak: Muvatta, Vukutu’s-Salat 20, (1, 11)
Hadis No : 0675
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: …Sabah namazı şahidlidir (İsra, 78) ayeti hakkında Resulullah (sav) şu açıklamayı yapmıştır: “Onda gece melekleri de gündüz melekleri de, hazır bulunurlar” (Tirmizi hadisin sahih olduğunu söylemiştir)
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Benu İsrail, (3136)
Hadis No : 0676
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav)’a: “…Ümid edebilirsin, Rabbin seni bir Makam-ı Mahmud’a gönderecektir.” (İsra, 79) ayetinde zikredilen “Makam-ı Mahmud’dan sual edildi. Resulullah (sav): “Bu şefaat’tir” diye cevap verdi.”
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, İsra, (3136)