Vasiyet Hakkında

Hadis No : 5779
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: Resulullah (sa) buyurdular ki: “Hakkında vasiyet edebileceği bir malı bulunan Müslüman kimsenin, vasiyeti yanında yazılı olmaksızın iki gece geçirmeye hakkı yoktur.”

Kaynak: Buhari, Vesaya 1; Müslim, Vasiyyet 4, (1627); Muvatta, Vasiyyet 1, (2, 761); Ebu Davud, Vesaya 1, (2

 

Hadis No : 5780
Ravi: İbnu Abbas
Tanım: Ölen, mal bırakmışsa ebeveyn ve akrabalarına vasiyette bulunsun… (Bakara 180) ayeti hakkında demiştir ki: “Miras ayeti neshedinceye kadar vasiyet bu şekilde vacib idi.”

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 5, (2869)

 

Hadis No : 5781
Ravi: Ebu Hureyre
Tanım: Resulullah (sa)’a: “Hangi sadaka efdaldir?” diye sorulmuştu: “Sağlıklı ve fakirlikten korkup, zenginliğe ümit bağladığın, mala karşı cimri olduğun halde tasadduk etmen! Bu şekilde tasadduku, can boğazına gelip de falana şu kadar, feşmekana bu kadar diyeceğin zamana kadar devam ettir. O sırada (yaptığın tasaddukun sana bir faydası yok­tur, çünkü malın, artık) zaten birilerinin olmuştur.”

Kaynak: Buhari, Vesaya 7, Zekat 11; Müslim, Zekat 92, (1032); Ebu Davud, Vesaya 3, (2865); Nesai, Vesaya 1,

 

Hadis No : 5782
Ravi: Sa’d İbnu Ebi Vakkas
Tanım: Resulullah (sa) Veda Haccı senesinde, bende şiddet peyda eden bir ağrı sebebiyle yatmakta olduğum hastalığım için bana geçmiş olsun ziyaretine geldi. “Ey Allah’ın Resulü” dedim, “gördüğünüz gibi ağrım çok şiddetlendi. Ben mal mülk sahibi bir kimseyim. Bana varis olacak tek kızımdan baş­ka kimsem yok. Malımın üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum!” dedim. Hemen “Hayır, olmaz!” buyurdular. “Yarısı?” dedim. Yine “olmaz!” buyurdular. “Üçte biri?” dedim. “Üçte birini mi? Üçte bir de çok. Senin varislerini zenginler olarak bırakman, halka ihtiyaçlarını açan fakirler olarak bırakmandan daha hayırlıdır. Sen aziz ve celil olan Allah’ın rızasını arayarak her ne harcarsan -hatta bu, hanımının ağzına koyduğun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mükafaatlanacaksın” buyurdular. Ben: “Ey Allah’ın Resulü” dedim. “Ben arkadaşlarımdan sonra burada kala­cak mıyım?” dedim. “Eğer geri kalır, kendisiyle Allah’ın rızasını düşündüğün bir amel ya­pacak olursan bu ameller sebebiyle mutlaka derecen artacak, merteben yükselecektir. Şunu da söyleyeyim. Sen daha yaşayacaksın. Öyle ki Allah seninle bir kısım kavimlere hayır ulaştıracak, diğer bir kısımlarına da şer” buyurdular. Resulullah (sa) sonra şöyle dua ettiler: “Allahım! Ashabımın hicretini tamama erdir. Onları gerisin geri (başarısızlıkla) çevirme!” Ve sözlerini [Hicret evi olan] Mekke’de ölmüş olan Sa’d İbnu Havle hakkında sarfettikleri “Lakin zavallı, Sa’d İbnu Havle’dir!” mersiyesiyle tamamladılar.

Kaynak: Buhari, Cenaiz 37, Vasaya 2, 3, Fezai-lu’l-Ashab 49, Megazi 77, Nafakat 1, Marza 13, 16, 43, Feraiz

 

Hadis No : 5783
Ravi: Amr İbnu Hatice
Tanım: Resulullah (sa) devesinin üzerinde hitabede bulundu. Ben deve­nin boynunun altında idim. Deve durmadan geviş getiriyor, hayvanın salyası omuzlarımın arasında akıyordu. İşte bu esnada Aleyhissalatu vesselam’ın şu sözünü işittim: “Allah Teala hazretleri her hak sahibine hakkını verdi. Bu sebeple varis­lerden biri lehine vasiyet yoktur.”

Kaynak: Tirmizi, Vesaya 5, (2122); Nesai, Vesaya 5, (6, 247)

 

Hadis No : 5784
Ravi: Talha İbnu Musarrıf
Tanım: İbnu Ebi Evfa (ra)’ya: “Resulullah vasiyette bulundu mu?” diye sordum. “Hayır” dedi. Ben tekrar: “Öyleyse, kendi vasiyette bulunmaksızın halka nasıl vasiyeti farz kı­lar veya emreder?” dedim. “Kitabullah’ı vasiyet etti!” diye cevap verdi.

Kaynak: Buhari, Vesaya 1, Megazi 83, Fezailu’l-Kur’an 18; Müslim, Vasiyet 16, (1634); Tirmizi, Vesaya 4, (21

 

Hadis No : 5785
Ravi: Esved İbnu Yezid
Tanım: Hz. Aişe (ra)’nin yanında, Hz. Ali’nin Resulullah (sa)’ın vasisi olduğunu söylemişlerdi: “Resulullah ona ne zaman vasiyette bulundu? Öleceği sırada o be­nim göğsüme yaslanmış vaziyette idi, bir leğen getirtti. Kucağımda bükülmüştü, öldüğünü bile hissetmedim. Öyleyse ona ne zaman vasiyet etti” diye itiraz etti.

Kaynak: Buhari, Vesaya 1, Megazi 83; Müslim, Vasiyyet 19, (1636); Nesai, Vesaya 2,(6,240)

 

Hadis No : 5786
Ravi: Amr İbnu Şuayb an ebihi an ceddihi
Tanım: As İbnu Vail es Sehmi [kendi adına] yüz kölenin azad edilmesini vasiyet etti. Oğlu Hişam, ona bedel, elli tanesini azad etti. Oğlu Amr da ona bedel geri kalan elliyi azad etmek istedi ve: “Hele Resulullah (sa)’a bir sorayım!” dedi, ona gelip: “Ey Allah’ın Resulü! Babam, kendi adına, yüz köle azad edilmesini vasiyet etmişti. Hişam onun adına elli köle azat etti! Benim üzerime de elli tanesi kaldı. Onun adına ben azad edebilir miyim?” dedim. Aleyhlesalatu vesselam, bana: “Eğer o Müslüman idiyse, ona bedel azad etseniz veya ona bedel sadaka verseniz veya ona bedel hacc yapıverseniz bu ona ulaşırdı” buyurdular.

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 16, (2883)

 

Hadis No : 5787
Ravi: Ebu Zerr
Tanım: Resulullah (sa) buyurdular ki: “Ey Ebu Zerr! Ben seni zayıf bir kimse görüyorum. Ben kendim için sevdiğimi senin için de aynen severim. Öyleyse iki kişi üzerine emir olmayasın, yetim malına da velilik yapmayasın.”

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 4, (2868); Nesai, Vesaya 10, (6, 255)

 

Hadis No : 5788
Ravi: Amr İbn Şuayb an ebihi an ceddihi
Tanım: Bir adam Aleyhissalatu uesselam’a gelerek: “Ben fakirim, hiçbir şeyim yok, üstelik bir de yetimim var!” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Yetimin malından ye! Ancak bunu yaparken ne israfa kaç, ne aceleci ol, ne de kendine mal et” buyurdular.

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 8, (2872); Nesai, Vesaya 11, (6, 256)

 

Hadis No : 5789
Ravi: Ali
Tanım: Resulullah (sa)’dan iki şey öğrendim: “İhtilamdan sonra yetimlik kalmaz, geceye kadar gün boyu sessiz durmak yoktur.”

Kaynak: Ebu Davud, Vesaya 9, (2873)

 

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*