Server Baba namında bir velinin yaşadığı zamanda devlet maliyesi çok sıkışık duruma düşer. Padişah şöhretini duyduğu veliye haber gönderir. Veli de bir miktar iksir tozu gönderir, bakır eritilen kazanlara atılmasını söyler. Yalnız aynı kazandan bir kepçe kendisine verilmesini ister. Kendisine verileni de fakirlikten şikayet eden dervişine aynen verir.
Bir müddet sonra padişah bu sırrın kendisine öğretilmesini Server Baba’dan ister ve ısrar eder. Server Baba:
-Bu mümkün değil, lakin bir kolayı var. Ben bu sırrı yazar dilimin altına koyarım. Siz de beni idam eder alırsınız.
Başka çare yok, der. idam edilir.
Dilinin altından alınan kağıtta sade şu söz yazılıdır:
Ser verip sır vermeyen Server Baba.
Eyvah ser de gitti sır da gitti.