Sen, onlar için ister bağışlanma dile, istersen dileme. Onlar için yetmiş kere bağışlanma dilesen de, Allah onları kesinlikle bağışlamaz. Bu, gerçekten onların Allah’a ve elçisine (karşı) nankörlük etmeleri dolayısıyladır. Allah fasıklar topluluğuna hidayet vermez. (Tevbe Suresi, 80)
Devamını Oku »Yüzlerinden Bozuk Bakış ve Konuşmalarından Tanınırlar
Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)
Devamını Oku »Menfaatleri Olduğunda Müminlerden Gözükürler
Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: “Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım” der. Eğer size Allah’tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş ...
Devamını Oku »Kibirlidirler
Onlara: “Gelin Allah’ın Resûlü sizin için mağfiret (bağışlanma) dilesin,” denildiği zaman başlarını yana çevirdiler. Sen, onların büyüklük taslamışlar olarak yüz çevirmekte olduklarını görürsün. (Münafikun Suresi, 5)
Devamını Oku »Zorluklarla Karşılaşmadan Önce Mümin Gibi Konuşurlar
Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz. (Al-i İmran Suresi, 143) İman edenler, derler ki: “(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?” Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği ...
Devamını Oku »Zorluk Zamanında Sadakatsizlik Yaparlar
İtaat ve maruf (güzel) sözdü. Fakat iş, kesinlik ve kararlılık gerektirdiği zaman, şayet Allah’a sadakat gösterselerdi, şüphesiz onlar için daha hayırlı olurdu. (Muhammed Suresi, 21) Dediler ki: “Ey Musa biz, onlar durduğu sürece hiç bir zaman oraya girmeyeceğiz. Sen ve ...
Devamını Oku »Özellikle Zorluk Zamanında Fitne Çıkarırlar
Onlar (münafıklar, düşman) birliklerinin gitmediklerini sanıyorlardı. Eğer (askeri) birlikler gelecek olsa, çölde bedevi-Araplar arasında olup sizin haberlerinizi (ordan) sormayı cidden arzu ediyorlardı. Fakat içinizde olsalardı ancak pek az savaşırlardı. (Ahzab Suresi, 20)
Devamını Oku »Müminlerin Düşmanlarının Kendilerinede Zarar Vermesinden Çok Korkarlar
İşte kalplerinde hastalık olanları: “Zamanın, felaketleriyle aleyhimize dönüp bize çarpmasından korkuyoruz” diyerek aralarında çabalar yürüttüklerini görürsün. Umulur ki Allah, bir fetih veya katından bir emir getirecek de, onlar, nefislerinde gizli tuttuklarından dolayı pişman olacaklardır. (Maide Suresi, 52)
Devamını Oku »Zorluk Zamanında Gerçek Yüzleri Ortaya Çıkar
Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: “Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt ...
Devamını Oku »Müminlere Zarar Vermek İçin Müminlerin Karşılaşacakları Zor Anları Beklerler
Sizinle birlikte çıksalardı, size ‘kötülük ve zarardan’ başka bir şey ilave etmez ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde onlara ‘haber taşıyanlar’ vardır. Allah, zulmedenleri bilir. (Tevbe Suresi, 47)
Devamını Oku »Menfaatlerini Karşılayamadığı Zaman Müminlerden Ayrılırlar
Eğer yakın bir yarar ve orta bir sefer olsaydı, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. “Eğer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaşa) çıkardık.” diye sana Allah adına yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onların gerçekten yalan ...
Devamını Oku »Menfaatleri İçin Müminlerin Arasında Mümin Gibi Davranmayı Sürdürürler
Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: “Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım” der. Eğer size Allah’tan bir fazl (zafer) isabet ederse, o zaman da, sanki onunla aranızda hiç bir yakınlık yokmuş ...
Devamını Oku »Sürekli Kargaşa Çıkarmak İçin Uğraşırlar
Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde hastalık bulunanlar ve şehirde kışkırtıcılık yapan (yalan haber yayan)lar (bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler. (Ahzab Suresi, 60) İnsanlardan öylesi vardır ki, dünya ...
Devamını Oku »Yeminlerini Siper Edinip Müminleri Aldatmaya Çalışırlar
Onlar, yeminlerini bir siper edinip Allah’ın yolundan alıkoydular. Doğrusu ne kötü şey yapıyorlar. Bu, onların iman etmeleri sonra inkâr etmeleri dolayısıyla böyledir. Böylece kalplerinin üzerini mühürlemiştir, artık onlar kavrayamazlar. (Münafikun Suresi, 2-3)
Devamını Oku »Düzeltmek Adı Altında Bozgunculuk Yaparlar
Kendilerine: “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde: “Biz sadece ıslah edicileriz” derler. Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler. (Bakara Suresi, 11-12)
Devamını Oku »Fitnecidirler
Andolsun, daha önce onlar fitne aramışlardı. Ve sana karşı birtakım işler çevirmişlerdi. Sonunda onlar, istemedikleri halde hak geldi ve Allah’ın emri ortaya çıkıp-üstünlük sağladı. (Tevbe Suresi, 48) Sizinle birlikte çıksalardı, size ‘kötülük ve zarardan’ başka bir şey ilave etmez ve ...
Devamını Oku »Müminleri de Allah Yolunda Mücadeleden Alıkoymak İsterler
Gerçekten Allah, içinizden alıkoyanları ve kardeşlerine: “Bize gelin” diyenleri bilir. Bunlar, pek azı dışında zorlu-savaşlara gelmezler. (Ahzab Suresi, 18) Onlardan bir grup da hani şöyle demişti: “Ey Yesrib (Medine) halkı, artık sizin için (burada) kalacak yer yok, şu halde dönün.” ...
Devamını Oku »Müminlerin Yanılgı İçinde Oldukları Kanaatindedirler
Münafıklar ve kalblerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: “Bunları (müslümanları) dinleri aldattı.” Oysa kim Allah’a tevekkül ederse, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: “Yakıcı azabı tadın” diye o inkâr edenlerin canlarını ...
Devamını Oku »