Anasayfa > Mehmet Yeşil

Yazar Arşivi: Mehmet Yeşil

Bidat Nedir?Neler Bidattır?

Bidat lugatte nümunesiz ve benzeri olmayan ve sonradan uydurulan şeydir.Şeriatta ise Kur’an ve sünnette yer almamış ve sonradan icat edilmiş nesnedir.Bu da hasene ve seyyi’e olmak üzere iki kısımdır. Bidat’ı hasene,Kur’an ve sünnette yer almadığı halde İslamın genel prensiblerine uyarak ...

Devamını Oku »

Bidat Ne Demektir?Ehli Bidat Kafir midir?Müslüman mıdır?

Bidat bir şüpheye istinaden Peygamber (sav)’den varit olan sünnetin hilafına inanmak veya onu yapmaktır. Şafii mezhebine göre Bidat Kur’an, sünnet, icma ve esere ters düşen şey kötü bidat, bunların hiçbirisine ters düşmeyen iyi görülen şey, güzel bidattır (Fethü’l-Mübin). Mesela Şiilerin ...

Devamını Oku »

Bidat Ehillerinden Bazıları

1. Hâricîler: Bunlar, Imam Ali (r.a)’a karşı çıkan ve ayaklananlardır. Bunların ayaklanmaları Irak’ta başlamıştır. Bid’atleri ise, müslüman olup büyük günah işleyenlerin kâfir olduğunu söylemek ve ashabı kiramı tân etmek şeklinde ortaya çıktılar. Daha sonra pek çok bid’atleri ilave ettiler ve ...

Devamını Oku »

Bid’at

Daha önce mevcut olmayan, sonradan ortaya çıkan amel ve inançlar. Hz. Peygamber ve Ashâb-ı Kirâm dönemlerinde görülmeyip onunla amel edilmeyen, hattâ bir benzeri olmayan ve İslâm’dan olmadığı halde sonradan ortaya çıkan ve ibâdet kabûl edilen görüş ve ameller, sünnete aykırı ...

Devamını Oku »

Beytül Mal

İslâm devletinin hazinesi, devletin malîye işleriyle ilgilenen kurum. Beyt, Arapça “ev” anlamında olup, “beytü’l-mâl” mal evi, hazine demektir. İslâm’da devlet hazinesi ve mâliye dairesine beytü’l-mâl adı verilmiştir. Beytü’l-mâl tabiri ile hem devletin maliye işlerinin idare edildiği bina, hem de devlet ...

Devamını Oku »

Beynelhavf Verreca (Korku İle Ümit Arası Yaşamak)

Korku ile ümit arasında bulunmak. Havf korku, recâ ise ümit demektir. Kur’an-ı Kerîm ve Hadîs-i şeriflerde korku ve ümit arasında bulunmaya teşvik eden hükümler vardır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Şüphesiz ki Allah bütün günahları affeder. Çünkü ...

Devamını Oku »

Beyat

Kabul etmek, razı olmak ve tasdik etmek anlamında kullanılan bir ıstılah. Bey’at “Bir mükellefin, ehil olan bir cemaat (Ehlu’l-hall ve’l-akd) tarafından tesbit edilen Halîfe’ye (Imam’a, Ulû’l-emr’e) itaat edeceğine ve sadık kalacağına dair söz vermesidir.” Bu bir anlamda mükellefin Islâmî olan ...

Devamını Oku »

Beraet Gecesi

Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece. Bu gece, değişik adlarla da anılmaktadır: Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle ‚Mübârek’; kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle ‚Beraet’; kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle ‚Rahmet’, geceyi iyi değerlendiren ...

Devamını Oku »

Belediye Otobüsüne Parasız Binme

Içinde yaşadığımız bozuk düzenin hakkını yemek caiz olur mu? Meselâ otobüse 200 liralık yerine 100 liralık bilet atmak gibi. Caiz değilse şimdiye kadar yaptığımız haksızlıkları kime helâl ettirecegiz? Düzen ne kadar bozuk olursa olsun devlet, hakiki değil hükmî bir şahsiyettir ...

Devamını Oku »

Belediye Nikahı Yada Resmi Nikah

Belediyenin evlendirme dairelerinde kıyılan nikâh Islâmî açıdan da nikâh sayılır mı? Bu sorunun cevabını verebilmek için Islâmî nikâhın nasıl olduğunu bilmemiz gerekir. Fıkıh usulünde insanın fiilleri hissî ve şer’î olmak üzere ikiye ayrılır: Şer’î fiiller, şeriat gelmeden önce bulunsa dahi, ...

Devamını Oku »

Belediye Memuru Tarafından Kıyılan Nikah Dinen Mu’teber midir?

Şafii mezhebine göre nikahın sahih olabilmesi için akidde kadının velisi bulunması gerekir. Yani icab’ın veli veya vekili tarafından olması lazımdır. Peygamber (sav) şöyle buyuruyor: “Veli ve iki şahidi bulunan nikahtan başka nikah yoktur.” (Yani muteber değildir). Belediye nikahında ise veliye ...

Devamını Oku »

Bedelleri Açısından Alış Veriş Şekilleri

1-Bey’: Malı para karşılığında satmaya bey’ denir. Alış-verişlerin büyük bir kısmı bu şekilde yapılmaktadır. 2-Sarf : Paranın para ile değiştirilmesi olayına sarf denir. 3-Mubâdele: Malı mal ile değiştirme işlemine denir. Halk arasında buna trampa ve takas* gibi isimler verilmektedir . ...

Devamını Oku »

Bedel Hac

Kendisine hac farz olmuş ancak edâ etmesine vücut sağlığı elverişli olmayan bir kimsenin, yerine başkasını göndermekle edâ edilen hac. Nafile hac için hiç bir şarta bağlı olmaksızın; farz olan hac için ise, sağlığının elverişli olmaması şartıyla, bir kimse kendi yerine ...

Devamını Oku »

Beddua ve Lanet

“Allah belânı versin”, “tepe tepe üstüne gidesin” “gidişin olur, dönüşün olmaz” gibi kötü sözler söyleniyor. Bunların hükmü nedir? Böyle şeylere alışık birisi bundan nasıl vazgeçirilir? Söylenen için fısk ve günah sözlerdir. Söylenene, hak etmemişse herhangi bir zarar yoktur. Rasûlüllah Efendimiz: ...

Devamını Oku »

Bayram, Bayram Namazları

İslâm ümmetinin iki bayramı vardır. Bunlar bütün İslâm âleminde kutlanan bayramlardır. Biri Kurban Bayramı, diğeri de Ramazan Bayramı’dır. Ramazan Bayramı Ramazan ayının bitiminde, Şevvâl’in birinde; Kurban Bayramı da Zilhicce ayının onuncu gününde olur. Ramazan bayramı üç gün, Kurban Bayramı dört ...

Devamını Oku »

Batıl Dinler

Fıkıh Ansiklopedisi

Cenâb-ı Hak’ın peygamberlerine indirdiği vahiyle ilgisi olmayan ve insanlar tarafından uydurulan yanlış inançlardan ibaret olan dinler. Bâtıl, Hakk’ın zıddıdır. Sabit olmayan şey anlamına gelir. “Bunun sebebi şudur, muhakkak ki Allah hakkın kendisidir, bundan başka taptığınız şeyler ise bâtıldır.” (Lokman, 31/30). ...

Devamını Oku »

Başörtünün Keyfiyeti

Fıkıh Ansiklopedisi

Başörtüsü nasıl olmalıdır? Çene altının da mahremi olmayan erkeklere gösterilmemesi mi gerekir? Başörtüsünün niteliği (keyfiyeti) meselesi çok önemlidir. Müslüman kadınlar, hattâ erkekler bunu çok iyi bilmeli ve bilinçli (şuurlu) bir şekilde uygulamalı ve uygulatmalıdırlar. Kur’ân-ı Kerim, lüzumsuz tekrarların bulunmadığı mûcize ...

Devamını Oku »

Başörtüsü Üzerine Secde

Fıkıh Ansiklopedisi

Secdeye giderken başörtümüzün ucu secde yerimize düşüyor. Onun üzerine secde etmiş oluyoruz. Bu şekilde kıldığımız namazımız, sahih midir? Bu konunun Rasulüllah (s.a.s) zamanında da sözü edilmişti. “Enes, b. Malik diyor ki: Rasulüllah’la beraber namaz kılarken sıcağın siddetinden ötürü yüzümüzü yere ...

Devamını Oku »