Bayezid-i Bestamî hazretleri. Büyük velilerden. Bir gün tımarhanenin önünden geçiyor. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüyor: -Ne yapıyorsun? Hizmetçi: -Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum. -Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? -Hastalığını söyle. -Benim hastalığım günah hastalığı… Çok günah ...
Devamını Oku »Derviş Olduğun İçin
Sultan Mahmûd Gaznevî, bütün Asya’ya hâkim olduğu zamanda, Harkân şehrine yakın gelmişti. Adamlarından bir kaçını, Harkân’a Şeyh Ebü’l-Hasan-ı Harkânî hazretlerinin huzûruna göndermiş ve Şeyh hazretlerini yanına çağırmıştı. Şeyh hazretleri buna karşılık, bir özür beyân ederek gitmek istemediler. Durum, Mahmûd Gaznevî’ye ...
Devamını Oku »Dervişlere Tekke Yaptıran Hristiyan
Hicrî 161 yıllarında yaşamış evliyaullahtan Ebu Haşim-i Sufî Hazretlerinin müritleri bir hayli kalabalıktı. Fakat toplanıp ibadet edecek bir yerleri de yoktu. Birgün bir hristiyan emir ava çıkmıştı. Yolda Ebu Haşim es-Sûfî’nin müridlerinden iki kişinin birbirleri ile buluştuklarını gördü. Onlar musafaha ...
Devamını Oku »Devenin Dilinden Dökülen Gerçekler
Vakti zamanında bir yahudinin devesi kaybolur. Yahudi bir müslümanı göstererek, “Benim devemi bu adam çaldı, şahitlerim de var” diyerek Hz. Peygamber’e başvurur. Getirdiği yalancı şahitler de dört koyu münâfıktır. İşin iç yüzünü tam manasıyla bilmeyen sevgili Peygamberimiz (s.a.v) görünüşe göre ...
Devamını Oku »Devlet Hazinesi
Hazreti Ömer (r.a.). Halife. Bir gece. Makamında. Ashabtan biri ziyaretine gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul. Sahabe bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır. İş biter. Ömer mumu söndürür. Bir başka mumu yakar. O anda selamını ...
Devamını Oku »Dilenci Kız
Birgün, çelimsiz, küçük bir kız çocuğu, sokağın köşesine oturmuş; yiyecek, para, ya da alabileceği herhangi bir şey için dileniyordu. Üzerinde yırtık, pırtık giysiler vardı; yüzü gözü kir içinde ve perişan bir haldeydi. Kız dilenirken, sokaktan genç, canlı ve iyi görünümlü ...
Devamını Oku »Dinine İmanına Bir Güreş Tutalım Var mısın?
Kanuni devrinde Avrupa’dan İstanbul’a yaman bir güreşçi gelmiş. dünyaya hükmeden bir padişahın şehrinde herkese meydan okuyor. -Hodri meydan, çekiyormuş. Bunu duyan Kanuni, Çırağan’a dergaha gitmiş. Selam kelâm ve hoş beş faslından sonra Yahya Efendi’ye: – Ağabey, demiş, Avrupa keferesinden bir ...
Devamını Oku »Dinini Dünyalığa Alet Edenin sonu
Musa Aleyhisselam zamanında bir adam insanlara; “Benimle Kelimullah Musa konuşur. Ben, Safiyullah Musa’nın yakınlarındanım ” diyerek böbürlenir, Musa aleyhisselam’ın ismini alet ederek kendine menfaat temin ederdi. Bu sözlerin üzerinden uzun bir zaman geçti. Musa Aleyhisselam’ın yanına, adamın biri, siyah bir iple yularlanmış bir ...
Devamını Oku »Doğduğumdan Beri Yolcuyum
Ahmed bin Ebü’l-Havârî hazretleri başından geçen ibret verici bir hâdiseyi şöyle nakletmiştir: Bir gün çöle gitmiştim. Araplar develerini koşturuyorlardı. Onlar bu işle meşgûl olurken köylü bir Arap köşeye çekilmiş Allahü teâlâyı zikrediyor ve kendi hâlinde oturuyordu. Dikkatimi çekti yanına gittim. ...
Devamını Oku »Doğruluk
Zalim bir vali vardı. Bu vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri’ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri’nin kulübesine gelip saklandı. Valinin adamları geldi ve hışımla: – Hasan Basri’yi (r.a.) gördün mü? diye sordular. ...
Devamını Oku »Doktor
Yataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora: -Allah senden razı olsun evlâdım, dedi. Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım. Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastahanenin başhekimiydi. Tedâvisi ancak yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları ...
Devamını Oku »Domuz Çobanı
Kilis beldesinden bir kadının oğlu Frenk memleketinde esir düşmüştü. Kadın, Ebû Bekr Efendiye gelip oğlunun kurtulması için duâ istedi. Ebû Bekr Efendi; -Demek ki oğlunun kurtulmasını istiyorsun? Öyleyse bana pirinç ile bir tavuk pişir getir, dedi. Kadın, pirinç ile bir ...
Devamını Oku »Dört Dirhemlik Gömlek
Ashab-ı Kiram’dam Ebu’d-Derda r.a. Hazretleri anlatıyor: Günün birinde bir gömlek almak için çarşıya çıkmıştı. Yolda Ebu Zerr r.a. Hazretleri onunla karşılaştı, nereye gittiğini sordu. Ebu’d Derda r.a. dedi ki: – On dirheme bir gömlek satın almak istiyorum. Ebu Zerr r.a. ...
Devamını Oku »Duacı ile Meczup
Bir gün bir alim dua etmekte, dünyalar dolusu insan da amin demekteydi. Meczubun biri: – Ben bilmiyorum, bu amin ne demek ki? dedi. Ona dediler ki: – Hoca, Allah”tan ne diliyorsa” öyle olsun, öyle olsun, öyle olsun” diyoruz. Meczup feryat ...
Devamını Oku »Dul Kadın ve Yahudinin İmanı
Bir bayram arefesinde, dul bir kadın yanında babadan yetim kalmış çocuğu ile zengin bir hacının dükkanına girerek, Allah rızası için yardım istedi. Hacı fakir kadına yardım etmediği gibi: – Bıktım sizden nedir bu iş.. Ben sizin için mi çalışıyorum. Defol ...
Devamını Oku »Dünya da Sana Verilmişti
Salihlerden bir kimse çok fakir olup dünyalık hiç bir şeye malik olmadığı için, ailesi «Bu hale nasıl sabredelim. Cenabı Hak’tan bir miktar dünyalık istesek olmaz mı?» diye, gece-gündüz efendisi ile münakaşa edermiş.Nihayet o salih zat da dua eder ve duası ...
Devamını Oku »Düşünen sahip olduğu nimetin farkına varır
İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu:– ...
Devamını Oku »Ebabil Kuşları
Habeşistan Krallığı’nın Yemen valisi olan Ebrehe, milâdî 570 yıllarında San’a şehrinde, ‘Kulleys’ adı verilen muhteşem bir kilise yaptırmıştı. Maksadı, Kâbe ziyaretine rağbet gösteren Arapların ziyaretlerini oraya çevirmekti. Bu duruma tepki gösteren bir adam da, gecenin birinde Kulleys’e girip içine pislemişti. ...
Devamını Oku »