Mülk satın almak, mülk sahibi olmak, kamulaştırmak. Icraî karar alma yetkisine sahip bulunan bir âmme tüzel kişisi (devlet, belediye, vakıf gibi) tarafından bir malın, toplumun yararlanması için karşılığı verilip alınarak umûmun yararlanmasına arzedilmesi anlamında bir Islâm hukuku terimi. Mülkiyet hakkını ...
Devamını Oku »İstimna (Masturbasyon)
“İstimna” Arapça’da, “istihâ bi’l-yed” ve “hadhada” olarak da bilinen masturbasyon, genellikle fıtrata, yani genel olarak insanın yaratılışına, özel olarak da organlarının yaratılış gaye ve görevlerine ters görülmüş ve Islâm bir “fıtrat” dini olduğu, bu da fıtrata uymadığı için zaruret (zorunluluk ...
Devamını Oku »İstişare
İstişare Herhangi bir konuda doğruya ulaşmak veya yaklaşmak için bir başkasının görüşüne başvurma. Müşâvere, şivâr, meşvure, meşvere, meşûre, istişâre, danışıp işaret ve görüş almak anlamına geldiği gibi, müşâvere ve işaret; arı kovanından bal almak, rey vermek manalarına da kullanılır. Toplanıp meşveret ...
Devamını Oku »İşveren
İşveren; Bir işin sahipliği ve sermaye gücünü elinde tutan kimse. Emeğini ortaya koyarak çalışan işçi kesimini idare eden ve onların çalışacağı iş düzenini belirleyen. İşveren ve işçi ayırımının ortaya çıkışı, iktisadî faaliyetin büyük hacimde yapılmaya başladığı dönemlere has bir durumdur. ...
Devamını Oku »İtikâd
İtikâd Dini hükümler iki kısına ayrılır; fer’î amelî olanlar ve aslı; itikadi olanlar. İkinci kısım dini hükümler inanç esasları ile ilgilidir. Bu grup dinî inanışları isimleri anlatan itikat sonraları bu inançların bütününe ad olan akâid ile eş anlamlı kullanır olmuştur. ...
Devamını Oku »İtikâf
İtikâf Bir yerde bekleme, durma ve kendini orada hapsetme. Akıl bâliğ veya temyiz kudretine sahip bir müslümanın beş vakit namaz kılınan bir mescitte ibadet niyetiyle bir süre durması anlamında bir fıkıh terimi. İtikâf, Kur’an ve sünnetle sabittir. Kur’an’da Ramazan ayının ...
Devamını Oku »İtikâf Üçe Ayrılır
İtikâf Üçe Ayrılır a. Vacip olan itikâf: Adak olan itikâf vaciptir. Bu, en az bir gün olur ve gündüz oruçla geçirilir. Hz. Ömer, Resulullah (s.a.s)’den, “Cahiliyye devrinde Mescid-i Haram’da bir gece itikâfta bulunmayı adamıştım; ne yapayım” diye sormuş Resulullah (s.a.s); ...
Devamını Oku »İtikâfı Bozan Şeyler
İtikâfı Bozan Şeyler a- Cinsi ilişkide bulunmak. Kur’an-ı Kerimde; “Mescidlerde itikafa çekildiğinizde kadınlarınıza yaklaşmayın “ (el-Bakara, 2/187) buyurulur. Öpmek ve kucaklamak gibi şeylerden dolayı inzal vaki olursa yine itikâf bozulur. b- Herhangi bir ihtiyaç yokken mescidden dışarı çıkmak. c- Bayılmak. ...
Devamını Oku »İtikâfın Şartları
İtikâfın Şartları 1- Niyet; Niyetsiz itikâf olmaz. Nezredilen itikâfda niyetin ayrıca dil ile ifade edilmesi gerekir. 2- Mescid: Erkeğin, itikafı cemaatle beş vakit namaz kılman mescidde olmalıdır. İtikâfın en faziletlisi Mescid-i Haram’da, sonra Mescid-i Nebevî‘de ve sonra da Mescid-i Aksa‘da ...
Devamını Oku »İtikâftaki Kadının Yemek Pişirmesi
Kadın itikafta iken kocası için yemek pişirebilir mi? Konunun anlaşılabilmesi için şu bilgileri hatırlamamız gerekir. 1- Itikâfin mescidde yapılması şarttır. Buna göre, eğer kadın evinin bir köşesini mescid edinmemişse onun itikâfi da sahih olmaz. 2- Kadının itikâfı ancak kocanın izni ...
Devamını Oku »İtlâf (Başkasının Hakkına Tecavüz Ve Ödeme Durumu)
İtlâf; Yok etme, helâk etme. Bozmak ve tüketmek yakın anlamlı kelimelerdir. Bir şeyi örfe göre kendisinden yararlanılır olmaktan çıkarmak anlamında bir İslâm hukuku terimi. Meşhur İslâm hukukçusu el-Kâsânî (ö. 5 87/ 1191) , suçları , insanlara veya hayvanlara ve eşyaya ...
Devamını Oku »İvaz (Karşılık Olarak Verilen Şey)
Bedel, karşılık, yerine geçen, satım veya mali konudaki başka bir akitte, taraflardan birisinin taahhüdüne karşılık, diğer tarafın vermek veya yapmak yükümlülüğünde olduğu şeyleri ifade eden bir İslâm hukuku terimi. Çoğulu “a’vaz” dır. Bir akit iki tarafa borç yüklüyorsa, buna “ivazlı ...
Devamını Oku »İyilik Ve Güzel Şeyler İşlemek
İyilik, hayırda genişlik, güzel davranış. Birr, müslümanların gerek kendi aralarında gerekse İslâm devletinin gayr-i müslim vatandaşlarına karşı güzellik ve adaletle davranmaları anlamında kullanıldığı gibi, Müslüman’ın Allah’a karşı olan görevlerini ifa ederken işlediği sâlih amellerin bütünü anlamına da gelmektedir. Birr takvanın ...
Devamını Oku »İzâle-i Şüyû (Ortaklığı Sona Erdirme)
Birden çok gerçek veya tüzel kişiler arasında ortak olan bir şeydeki ortaklığı giderme anlamında bir İslâm hukuku terimi. Bir mal üzerindeki ortaklık, bu malı ya ortaklar arasında taksim ederek veya taksim mümkün olmazsa satışı yoluna gidilerek sona erdirilebilir. Hanefîlere göre ...
Devamını Oku »İzâr (Örtü)
İzar daha çok hadis ve fıkıh kitaplarında geçer. Eskiden takım elbise “izar” ve “rida”dan ibaretti. Belden aşağı bağlanana izar; ihram gibi omuza atılana da rida denirdi. Rida yeteri büyüklükte olunca, sağ ucunu sol omzundan geçirip ve sol ucunu sağ kolunun ...
Devamını Oku »İzin İsteme (İsti’zân) Meselesi
Islâm, sosyal ilişkilerdeki usulleri (âdâb-i muâşeret) insan onuruna en yakışır biçimde, dünyasına da âhiretine de en yararlı tarzda açıklamış ve düzene koymuştur. Kur’ân-ı Kerim, izin isteme konusunu iki ayrı yerde detaylıca anlatır: “Ey inananlar, evlerinizden başka evlere izin almadan, seslenip ...
Devamını Oku »Hutbe
Konuşma, cemaate konuşma yapmak, Allah’a hamd, Rasûlüne salat ve selam getirmek ve müminlere duadan ibaret olan bir zikirdir. Hutbe farzdır ve Cuma ve bayram namazlarının yerine getirilme şartlarından birisidir. Cuma ile ilgili, “Ey iman edenler, cuma günü namaz için çağırıldığınız ...
Devamını Oku »Hutbe Türkçe Olarak Okunmaktadır. Arapçadan Başka Bir Dil İle Hutbe Okumak Caiz Midir?
Hanefi mezhebine göre Hutbenin bir tek rüknü vardır. O da Allah’ı zikretmektir. Zikrullah olduğu zaman hutbe sahih sayılır. Buna göre Hanefi mezhebinde hutbenin Arapça ile okunması şart değildir. Şafii mezhebine göre ise hutbenin beş rüknü var: 1- Her iki hutbede ...
Devamını Oku »