Anasayfa > Dini Hikayeler

Dini Hikayeler

Bir Ev Tapusu

Meşhur velilerden Habib-i Acemî k.s. zamanında, benzeri görülmemiş şöyle bir hadise yaşanmıştır: Horasanlı bir adam, evini onbin dirheme satarak, ailesiyle Basra’ya geldi. Oradan hacca gidecekti. Habib-i Acemî’yi buldu ve ondan şöyle bir istekte bulundu: – Ben eşimle hacca gidiyorum. Şu ...

Devamını Oku »

Bir Gencin Tövbesi

Dini Hikayeler

Allahü teâlâ, peygamberi Musa aleyhisselâma hitap edip: “(Ey Musa! Filân mahallede, bizim dostlarımızdan biri vefât etti. Git onun işini gör. Sen gitmezsen, bizim rahmetimiz onun işini görür) buyurdu. Hazret-i Musa, emir olunduğu mahalleye gitti. Oradakilere: -Bu gece, burada, Allahü teâlânın ...

Devamını Oku »

Bir Günahkarın Cenazesi

Malik ibn Dinar Hazretleri (ö.131/748) anlatıyor: Basra’da küçük bir grubun bir cenazeyi taşıdığını gördüm. Cenazeyi uğurlayan başka kimse de yoktu. Neden cenazeye katılım olmadığını sordum. Dediler ki: – Bu adam büyük günahkâr, asi ve ömrünü boşa harcamış biriydi. Ben de ...

Devamını Oku »

Bir Haraminin Oğlu

Bir grup Arap hırsızı, bir dağın başına yerleşmis, kervan yolunu bağlamış, gelip geçenleri soyuyordu. 0 taraflarda bulunan şehirlerin halkı bunların şerrinden titriyor, hükümetin gönderdiği asker de bir şey yapamıyordu. Çünkü, eşkıyalar dağın tepesinde sağlam bir kale yapmışlardı. O çevrede ne ...

Devamını Oku »

Bir Hikmeti Vardır

Adamın biri bir pislik böceği görür ” Bu yaradılışı çirkin pis kokulu bir yaratıktır. Allah bunu niçin yaratmışki ? ” der. Aradan zaman geçer, adamın yüzünde bir çıban çıkar. Nereye başvurduysa derdine bir derman bulamaz.  Çııban yara haline gelir. Bir ...

Devamını Oku »

Bir İnsanı Tanıma Yolları Nelerdir?

Bir adam Hz. Ömer (r.a.)’in yanında bir hususta şâhitlikte bulunmuştu. Ömer ibnü’l-Hattâb hazretleri ona, –  Ben seni tanımıyorum, seni tanıyan birini getir, dedi. Orada bulunanlardan birisi, – Ben onu tanıyorum, deyince Hz. ömer, – Nasıl bilirsin? diye sordu. O da, ...

Devamını Oku »

Bir Kâse Bal

“Artık sana emrolunanı açıkla!” âyet-i kerimesinin mûcibince, Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, insanları İslâm dînine dâvet etmeye başlamıştı. Bu dâvete ilk mukâbelede bulunanlar, îmânın nûruyla gönlü aydınlanmış olanlardı. Toplumda göz önünde olmayan garipler, kimsesizlerdi. Mekke’de doğup kıyâmete kadar dünyayı aydınlatacak ...

Devamını Oku »

Bir Kötünün Verdiği Zarar

İsa Peygamber, bir gün geziye çıkar. Yolda giderken bir grup insana rastlar. Bir meydana halkalanmışlar, devamlı Allah’a ibadet ediyorlar. Öyle ki bütün şart ve gereklerini yerine getirerek. Hz. İsa (a.s.) aralarına oturur. Bakar ki çeşit çeşit yemekler, bir yığın meşrubat ...

Devamını Oku »

Bir Münazara

Hz. Ebubekir (r.a) ile Hz. Ali (r.a)’nın Münazarası Bir gün Ebu Bekir Sıddık (r.a) Resulüllah(S.A.V)’ın evine geldi. İçeri gireceği sırada, Hz. Ali Bin Ebi Talib (r.a) da geldi. Hz. Ebu Bekir (r.a) (Geri çekilip): -Ya Ali sen buyur, gir dedi. ...

Devamını Oku »

Biri İki Etmek

Allah dostlarından… Talebesi anlatıyor. Bir sabah hazır olduğumuz yere teşrif edip, hatır sorarken, halimi arzedip: – Efendim, benim şu kadar lira borcum var idi. Günü geldi  sıkılıyorum. Üç gün izin verirseniz memlekete gidip öder gelirim, dedim. – Biraz sabret, geceler ...

Devamını Oku »

Bire Yediyüz

İmâm-ı Hasen ve imâm-ı Hüseyn ve Abdüllah bin Ca’fer (r.a.) Medîne-i münevvereye giderken, yolda erzâkları kalmadı. Sahrâda oldukları için, yiyecek birşey alacak yer de olmayıp, açlık ve susuzlukdan gâyet muzdarib oldular. Allahü teâlâya tevekkül etdik deyip, yoldan sapdılar. Birâz gitdikleri ...

Devamını Oku »

Bir Defa Kelime-i Tevhid Getirmenin Üstün Derecesi

Musa Peygamber gezilerinden birinde yoldan bir ihtiyara rastlar. İhtiyar o derece yaşlanmıştır ki artık beli kamburlaşmıştır. İlk bakışta daha beline taktığı kuşaktan ateşperest olduğu anlaşılıyordu. Zaten adam bir ateş yakmış, karşısında boyuna tapınıyordu. Asıl vazifesi, kâfirleri inkâr ve küfründen, sapıkları ...

Devamını Oku »

Bir Deliye Bir Veli Rolü

Ebu Müslim Havlani bir toplulukta konuşulanları dinler. Hemen hepsi de hanımından şikayette bulunmaktadırlar. Ancak Ebu Müslim’de şikayet filan yoktur. Derler ki: – Veli gibi bir hanıma düştün de sesin sedan çıkmıyor değil mi? Omuzlarını silkerek cevap verir: – Bizimki veli ...

Devamını Oku »

Bir Salavat Dünya Dolusu İyiliğe Bedeldir

ALLAH dostlarından biri bir gün namaz kılarken son oturuşta “Ettehiyyatü”yü okuduktan sonra salavatları okumayı unutur. O gece bir rüya görür. Rüyasında Peygamberimiz (s.a.v.) kendisine iyice bir çıkışır ve şöyle der: -Namazını dosdoğru kıldın, herşeyi yerli yerinde yaptın da bana salavat ...

Devamını Oku »

Bir Tuğlası Eksik Cennet Köşkü

Vakti zamanında bir ermiş vardı. Adam bütün hayatını Allah’a ibadet ve tâat içinde geçirdiği için mal ve servet biriktirmemişti. Kendi yağıyla kavrulmuş, kıt kanaat geçine gelmişti. Fakat ömrünün son günlerinde iyiden iyiye geçim darlığına düşmüş ve tâkatten de kesilmişti. Bir ...

Devamını Oku »

Biz de Vaktiyle Güzel Yiyeceklerdik

Halîfe Hârûn Reşîd bir gün Behlül-i Dânâ ile sohbet ederken; -Ey Behlül! Sana sarayımda bir oda ve hizmetçiler vereyim. Yeter ki bu eski elbiselerden kurtul. Yenilerini giy. İnsanlar arasına karış, dedi. Bunun üzerine hazret-i Behlül; -Müsâde ederseniz bir danışayım, dedi. ...

Devamını Oku »

Biz Diriltiriz Biz

Ahmed-i Nâmıkî Câmî hazretleri, Herat’ta bulunduğu sırada bir gün Abdullah-i Ensârî’nin konağına dâvet ettiler. Ahmed Câmî’nin hizmetçisi, yola çıkmaları için ayakkabılarını önüne koydu. Ahmed Câmî hazretleri; “Bir saat beklememiz îcâb ediyor. Bir iş var.” buyurdu. Beklediler. Bir saat sonra, bir ...

Devamını Oku »

Biz Sıramızı Savdık

Yavuz Sultan Selîm Han Mısır’ı tamâmiyle Osmanlı mülkü yaptıktan sonra, bir müddet daha idârî teşkilâtı yerleştirmek üzere, burada kaldı. Bu sırada devlet adamları ve askerler asıl vatanları Anadolu’ya, diyâr-ı Rum’a hasret kalıp dönmeyi arzu etmişlerdi. Fakat bu arzularını Pâdişâha söyleyememişlerdi. ...

Devamını Oku »