Hazret-i Ömer r.a. Halife.. Her zamanki tedbili kıyafet haliyle.. Gece… Medine sokaklarını dolaşıyor dolaşıyor… Karanlık gece… Bir evin önünden geçmekte… Evden sesler gelmekte… Acaba ne oluyordu? Durdu. Kulak kabarttı. Dinlemeye başladı. Bir anne ve kızı. Anne: -Kızım, yarın satacağımız süte ...
Devamını Oku »Ömer’e Neden Faruk Denildi?
Bir münâfık ile bir yehûdî, bir husûsda anlaşamadı. Yehûdî da’vâyı hâlletmek için, Sultân-ı Enbiyâ hazretlerinin meclis-i şerîflerine gelmek istedi. Münâfık da yehûdîlerin re’îsi Ka’b bin Eşrefe gitmek istedi. Sonunda, Resûlullahın (sav) katına geldiler. Da’vâyı yehûdîye hükm buyurdular. Münâfık o hükme ...
Devamını Oku »Örtüyü Kaldırmasaydın
Bir gün Ebû Saîd, Ebü’l-Hasan-ı Harkânî hazretlerinin yanına büyük bir kalabalıkla ziyâret için gelmişti. Hizmetçi kadın, arpadan yapılmış birkaç adet ekmeği, bir sepet içinde Ebü’l-Hasan-ı Harkânî’nin yanına getirdi. Ebü’l-Hasan hazretleri o kadına; – Şu ekmeklerin üzerine bir örtü ört ve ...
Devamını Oku »Örümcek Ağı
Dünya hayatında hiç kimseye iyilik yapmamış, bencil bir adam ölünce, cehennem kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle seslendi: “Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan buraya girmeyeceksin. Varsa söyle!” Günahkar adam bir müddet düşündü, bir ormanda yürürken ...
Devamını Oku »Öyle Bir Tevbe Yaptı ki
Hz. Büreyde (r.a.) anlatıyor: Resûlullah (s.a.s.)’a, Mâiz İbnu Mâlik el-Eslemî (ra) gelerek: – Ey Allah’ın Resûlü, ben nefsime zulmettim, zinâ fazihasını işledim, beni temizlemeni istiyorum” dedi. Resûlullah (sav) onu reddetti , geri çevirip meselenin üzerine gitmedi.. Ancak Mâiz ertesi gün ...
Devamını Oku »Özenti
Fakir bir adam, her gün televizyonlarda boy gösteren ve ”ülkenin sayılı zenginlerinden biri” şeklinde tanıtılan sanayiciye özenip, onun gibi olmaya karar vermiş. Sık sık Allah’a yalvarıp:Ver Yarabbi!. diyormuş. Fakirlikten bezdim usandım artık!. Adam, bu işi aklına koyunca, cebinde kalan son ...
Devamını Oku »Padişah ve Fakir Derviş
Padişahlardan biri bütün bir geceyi eğlence ile geçirmişti. Sarhoşluk neşesiyle arada şu beyti okuyordu: Dünyada bize bundan iyi bir dem yok Yok iyi kötü endişesi, hiçbir gam yok. Sokakta, açıkta yatmakta olan bir derviş bunu işitti. Karşılık olarak o da ...
Devamını Oku »Padişah ve Genç
Olay Peygamberimizden çok önce geçer. Zamanın birinde insanların kendisine taptığı bir padişah ve onunda bir sihirbazı vardı. Sihirbaz bir gün: – Padişahım, artık ihtiyarladım. Bana bir genç verseniz de ona sihir öğretsem. Padişah ona bir genç buldurur ve yollar. Gençin ...
Devamını Oku »Pahalı Fetva
İmamı Azam Rahmetüllahi Aleyh Hz.nin en büyük talebesi İmam Ebu Yusuftur. Bu zat talebeliği zamanında bir gün hamama gitmek ister. Fakat parası yoktur. Hamamcıya, “parası olmadığını, fakat para yerine kendisine dini bir mesele öğretebileceğini” söyler. Hamamcı, – Bana fetva değil ...
Devamını Oku »Papaz ve Hz. Ali (r.a)
Hz. Ali r.a. ordusu ile harbe gitmekteyken uğradığı son bir kaç konak yerinde su bulamaz. Sonunda bir kilise görür ve o yana yönelirler. Kiliseye varır su isterler. Kilisedekiler: -10 mil uzakta su var. Hz. Ali r.a. – Oraya gitmeye gerek ...
Devamını Oku »Paylaşılamayan Veli
Mar’uf-ı Kerhi Hazretlerini sadece Müslümanlar değil, Hıristiyanlar da çok sever. Bir defasında bunlardan biri gelir, ‘çocuk sahibi olabilmek’ için dua ister. Büyük veli bir fırsatını bulup onu zarif bir şekilde İslâm’a davet eder. Adam; – İyi ama, ben buraya din ...
Devamını Oku »Paylaşmanın Hakkını Vermek
Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allâh onu bilir.” (Âl-i İmran, 92) Vaktiyle Kalaycı Dede adında bir âlim zat yaşarmış. Şehrin ârif şahsiyeti ve akıl hocasıymış. İsminden de anlaşılacağı üzere kalaycılıkla uğraşır, ...
Devamını Oku »Peygamber Ahlakı
Hazret-i Mevlânâ, asr-ı saâdette insanlığı ve vicdanı kaybolmuş, duyguları dumura uğramış, kaba-saba bir insanın, Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-‘in ince, zarif hâlleri ve hidâyet üslûbu ile nasıl îmân ettiğini, kendi öz hikâye üslûbu ile şöyle anlatır: Birtakım müşrikler akşam ...
Devamını Oku »Peygamberimizin Cennetteki Komşusu
Vaktiyle padişahlardan biri şehri dolaşmaya çıkmıştı. Tanınmamak için kıyafetini değiştirmiş, yanına da bir kölesini almıştı. Halkın kendi yönetimi hakkında neler düşündüğünü öğrenmek istemişti. Mevsim kıştı. Soğuk her yeri kasıp kovuruyordu. Yolu bir mescide düştü. İki yoksul bir köşede titreyerek oturuyordu. ...
Devamını Oku »Peygamberimiz ve Hak Arayan Ukkaşe
Hz. Muhammed (sav.) artık ömrünün sayılı günlerini yaşıyordu. Altmışüç yıllık şerefli hayatını insanlara hidayet ve kurtuluş yolunu anlatmakla geçiren o şanı yüce insan bir karıncayı bile incitmemiş ve incitenleri de daima uyarmıştı. Fakat Allah elçilerinin de farkında olmaksızın çok ufak ...
Devamını Oku »Put’un Sırrı
Sultan Mahmut’un askerleri Sumenat’ta, Lat adındaki putu ele geçirmişlerdi. Hintliler bu putu geri almak için yirmi batman altın vermeyi teklif ettiler sultana. Ama sultan hiçbir şekilde putu satmaya razı olmadı. Odun yığdırıp ateşledi, putu da ateşe attı. Serkeşin biri, – ...
Devamını Oku »Rabia Köle Olamaz
Râbia-tül Adeviyye biraz büyümüştü. Annesi ve babası vefât etti. Üstelik, Basra’da kıtlık ve fevkalâde pahalılık vardı. Bu hengâmede Râbia’nın ablaları dağıldılar. Kimsesiz kalan Râbia’yı zâlim bir kimse yakaladı ve hizmetçi olarak iş gördürdü. Sonra da köle olarak altı gümüş karşılığı ...
Devamını Oku »Rahibi Susturan Soru
Rivâyet edilir ki: Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, kırkbeş kez haccetmiş ve pek çok kerâmeti zâhir olmuş Allah dostlarından birisiydi. Bir gün Arafat tepesinde oturuyordu. Nefsi ona şöyle fısıldadı: “-Bâyezid! Senin bir benzerin var mıdır? Kırkbeş defa haccettin ve binlerce defa Kur’ân-ı ...
Devamını Oku »