Anasayfa > Etiket: dini hikayeler

Etiket Arşivi: dini hikayeler

Tekkeye Gelen Sarhoş

Ebu Said-i Mihne tekkede dervişleriyle oturuyordu. Birden içeriye perişan bir halde bir giriverdi. Yapılmayacak şeyle yapmaya, ağlamaya dövünmeye başladı. Şeyh onu yanına gelmiş, yerlere yıkılmış olarak görünce acıdı, kalkıp yanına gitti. – Ey sarhoş, kendine gel. Burada öyle gürültü yapıp ...

Devamını Oku »

Terzi Kusto

Terzi Kusto bir gün, yeni diktiği elbiseyi Efendi üzerinde prova ederken, Yahya Efendi: -Kusto Usta! Elbisenin yenisi mi iyidir, eskisi mi? Ne dersin demiş. Terzi Kusto: Bu ne sözdür Hazretim? Her şeyin yenisi iyi olur elbet tabii. Niye sordunuz anlayamamışım, ...

Devamını Oku »

Terzinin Tövbesi

Bir terzi Allah dostlarından birine sorar: -Peygamberimizin, “Allahü teâlâ, günahkâr kulunun tövbesini, canı gargaraya gelmeden kabul eder” hadis-i şerifi hakkında ne buyurursunuz? Cevap vermeden o kimseye sorar mubarek zat. – Mesleğin nedir? -Terziyim, elbise dikerim. -Terzilikte en kolay şey nedir? ...

Devamını Oku »

Tevazu

Ahmed Rufai Hazretleri, bir gün talebelerine: – İçinizde kim bende bir ayıp görüyorsa bildirsin, dedi. Müritlerinden biri: – Efendim, sizde büyük bir ayıp var, diye cevap verdi. Ayıbını talebesine soracak kadar kendini aşmış bu mütavazi insan hiç kızmadı, talebesi böyle ...

Devamını Oku »

Tövbe

Ebu Said (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (a.s) buyurdular ki: Sizden önce yaşayanlar arasında doksan dokuz kişiyi öldüren bir adam vardı. Bir ara yeryüzünün en bilgin kişisini sordu. Kendisine bir râhib tarifedildi. Ona kadar gidip, doksan dokuz kişi öldürdüğünü, kendisi için bir ...

Devamını Oku »

Un Haline Dönen Kum Taneleri

Allah erenlerinden Dinar oğlu Malik devrinde iki kardeş yaşamaktadır. Bu iki kardeşten biri yetmiş, diğeri de tam otuzbeş yıl ateşe taparak hiçbir muratlarına kavuşamadığını anlayan küçük kardeş bir gün ağabeyine dert yanar, der ki: “Ağabeyciğim!… Bu kadar yıldır ateşi ilah ...

Devamını Oku »

Uyan Çavuş Tiz Uyan

Birinci Cihan Harbinde Jandarma çavuşluğu yapmış Murteza Baba İstanbul’un işgal hangâmesinde sallandığı yıllarda Rumlar Batı Anadolu köylerinde muzırlık yapmaya başlayınca, oralara sevk edilen kuvvetlerin içinde Murtaza Çavuş’da varmış. RumIarı geri püskürte püskürte Daya Kadın diye bir yere varmışlar. Hem epey ...

Devamını Oku »

Ücreti Gönder

Abdülvâhid bin Zeyd hazretleri şöyle anlatmıştır: Hizmetlerimi görmesi için bir köle satın almıştım. Gece evimde kalmasını istedim. Fakat geceleri kapılar kapalı olduğu halde evde yoktu. Sabah olunca eve geldi ve bana üzeri işlenmiş bir dirhem altın verdi. Bunu nereden aldın ...

Devamını Oku »

Üç Mesele

İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretleri r.a., hac için yola çıkıp Medine’ye ulaştığında karşılaştığı Seyyid Muhammed Bâkır Hazretleriyle arasında şöyle bir konuşma geçer. Seyyid Muhammed Bâkır: -Sen kendi aklınca kıyas yaparak, Peygamber dedemin dinini ve hadislerini değiştiriyorsun, der. -Böyle bir şey ...

Devamını Oku »

Üç Sual ve Bir Cevap

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’ye felsefecilerden bir grup geldi. Suâl sormak istediklerini bildirdiler. Mevlânâ hazretleri bunları Şems-i Tebrîzî’ye havâle etti. Bunun üzerine onun yanına gittiler. Şems-i Tebrîzî hazretleri mescidde, talebelere bir kerpiçle teyemmüm nasıl yapılacağını gösteriyordu. Gelen felsefeciler üç suâl sormak istediklerini ...

Devamını Oku »

Üç Şartım Var

Şöyle naklederler: “Birisi bir gün Hâtim-i Esam’ı evine dâvet etmişti. Fakat kabûl etmedi. Isrâr edince ona: “Gelirim ama üç şartım var. Nereye istersem oraya otururum. İstediğimi yerim. Ne dersem onu yapacaksınız.” dedi. Adam kabûl etti. Hâtim-i Esamdâvet edenin evine gitti ...

Devamını Oku »

Vakıf Zerdalisi

Ahmed Câmî hazretlerinin bir zaman canı zerdâli istedi. Nefsine; “Bir yıl oruç tutarsan zerdâli veririm.” dedi. Nefsi bunu kabûl etti. Bir yıl oruç tuttu. Bir yıl, tamam olunca nefsi seslenip; “Ben hizmetimi bitirdim. Sen de verdiğin sözü yerine getir!” diyordu. ...

Devamını Oku »

Vakit Geldi

Cüneyd-i Bağdâdî, insanlara ilim öğretmek için bir meclis kurdu. Herkes bu sohbetlere gelip istifâde etmeye başladı. Bir gün hıristiyan fakat hıristiyan olduğuna dâir görünüşte bir alâmeti bulunmayan bir genç, Cüneyd-i Bağdâdî’nin sohbet ettiği meclise gelip, Cüneyd-i Bağdâdî’ye şöyle dedi: “Ey ...

Devamını Oku »

Vakti Saati Gelince Olur

Müslümanlardan birinin yahûdî bir ortağı vardı. Ortağını ne kadar İslâma dâvet etti ise, müslümanlığı kabûl etmedi. Hattâ bu ortağına; “Eğer müslüman olursan, malımın üçte birini sana veririm.” dedi. Yahûdî yine kabûl etmedi. O müslüman başka bir gün; “Eğer müslüman olursan, ...

Devamını Oku »

Vermezse Mabut

Sultan Mahmut han, tebdili kıyafet yaparak bir kahveye girer. Yaşlı çaycıya herkesin tıkandı baba diye hitap ettiğini görüp, bu lakabın nereden geldiğini sorar. Çaycı anlatır: -Bir gece rüyamda çeşmemin daha iyi akması için çomak sokup açmaya çalıştım. Çomak kırıldı, suyun ...

Devamını Oku »

Vurgunculuk Yapman Gerekiyor

Bir kimse Ahmed bin Hadraveyh hazretlerine gelip; “Fakir ve bitkin bir kimseyim, sıkıntıdan kurtulmam için bana bir yol gösterir misiniz?” dedi. Onun bu arzusu üzerine; “Git bütün mesleklerin ve yapılan işlerin isimlerini ayrı ayrı yaz. Bir torbaya doldur bana getir.” ...

Devamını Oku »

Ya Allah İçin “Allah” Deseydim

Aşıktı delikanlı. Sevgilisinin isminden başka bir şey bilmediğinden mi, konuşmaya mecali olmadığından mı bilinmez, arkadaşı anlatıyordu onun halini: – Gözleri günlerdir uyku görmedi efendim, diyordu, yemiyor, içmiyor, işi gücü, gecesi gündüzü havası suyu o kız oldu sanki. Ne desem kar ...

Devamını Oku »

Yabancı Adam

Çaresiz kadın, su kırbasını omuzuna yüklemiş ve soluyarak gidiyordu. Yabancı bir adam ona rastladı ve kırbayı kadından alarak, kendisi yüklendi. Kadının küçük çocukları gözlerini kapıya dikmiş, annelerini beklemekteydiler. Evin kapısı açılınca, masum çocuklar, yabancı bir adamın, annelerinin yanında eve geldiğini ...

Devamını Oku »