Anasayfa > Etiket: Şebnem Dergisi

Etiket Arşivi: Şebnem Dergisi

Bir Kâse Bal

“Artık sana emrolunanı açıkla!” âyet-i kerimesinin mûcibince, Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-, insanları İslâm dînine dâvet etmeye başlamıştı. Bu dâvete ilk mukâbelede bulunanlar, îmânın nûruyla gönlü aydınlanmış olanlardı. Toplumda göz önünde olmayan garipler, kimsesizlerdi. Mekke’de doğup kıyâmete kadar dünyayı aydınlatacak ...

Devamını Oku »

Evlat Katili

“…Olur ki, hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olur. Olur ki, sevip arzu ettiğiniz bir şey sizin için şer olur. Doğrusunu Allah bilir, siz bilmezsiniz!”   (Bakara, 216) Uzun yıllardır bu sevinçli haberi bekliyordu. Sanki ayakları yerden kesilmiş heyecanından uçuyordu. Hemen ...

Devamını Oku »

Hakiki Derviş

Bir pâdişahın çocuğu hastalandı. Ellerinden geleni yaptıkları halde, bütün hekimler çaresiz kaldı. Padişah ellerini açıp: “-Ya Rabbi, çocuğum şifâ bulursa, ülkemde yaşayan dervişlere şu kadar akçe sadaka vereceğim.” diye adakta bulundu. Haftalar sonra Padişahın çocuğu iyileşti. O da adağını yerine ...

Devamını Oku »

Kabağın Sahibi

Irak başta olmak üzere, birçok coğrafyada insan tâkatinin üstünde bir hakaret ve zulme muhâtap olan bütün kardeşlerimizi duâ ve muhabbetle anıyoruz. Kendilerine bir tesellî ve sabır tavsiyesi bâbında aşağıdaki kıssayı hatırlatıyoruz: Vaktiyle bir derviş, nefis terbiyesinin çeşitli merhalelerinden geçtikten sonra, ...

Devamını Oku »

Kambur Ekmekçi

“Siz ancak zayıflarınızın duâ ve ihlâsı sâyesinde nusrete (zafere) nâil oluyorsunuz.” (Hadîs-i şerif) Geçmiş yıllardan birinde Kayseri halkı neye uğradığını şaşırmıştı. Çünkü Kayseri kuruldu kurulalı böyle yanıp kavrulmamış, bir damla suya böyle hasret kalmamıştı. Kayserili soluk alamayacak kadar bunalıyordu ve ...

Devamını Oku »

Kardeşlerim Nerede?

“Müslüman müslümanın kardeşidir. Kim Müslüman kardeşini bir sıkıntıdan kurtarırsa,  bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır.”   (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.) Yer Felluce… Vakit gece yarısı, zifiri karanlık… Toprak evlerden herhangi bir ev. Biri orta ...

Devamını Oku »

Kraliçe Belkıs

Kızım, bana; “Anneciğim en sevdiğin kız ismi nedir?” diye sorunca, “Belkıs” dedim. “-Belkıs da ne demek, hiç duymamıştım!” deyince Kur’ân-ı Kerim’de bahsedilen Sebe’ melîkesi (kraliçesi) Belkıs’ı anlatmaya başladım. Bu Kur’ân Kıssası, zamanın mal-mülk sevdası içinde unutulup giden gerçek saltanatın, yani ...

Devamını Oku »

Paylaşmanın Hakkını Vermek

Sevdiğiniz şeylerden başkalarına da vermedikçe, tam bir iyilik vasfına eremezsiniz. Her ne harcarsanız şüphesiz Allâh onu bilir.” (Âl-i İmran, 92) Vaktiyle Kalaycı Dede adında bir âlim zat yaşarmış. Şehrin ârif şahsiyeti ve akıl hocasıymış. İsminden de anlaşılacağı üzere kalaycılıkla uğraşır, ...

Devamını Oku »

Peygamber Ahlakı

Hazret-i Mevlânâ, asr-ı saâdette insanlığı ve vicdanı kaybolmuş, duyguları dumura uğramış, kaba-saba bir insanın, Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-‘in ince, zarif hâlleri ve hidâyet üslûbu ile nasıl îmân ettiğini, kendi öz hikâye üslûbu ile şöyle anlatır: Birtakım müşrikler akşam ...

Devamını Oku »

Rahibi Susturan Soru

Rivâyet edilir ki: Bâyezid-i Bistâmî Hazretleri, kırkbeş kez haccetmiş ve pek çok kerâmeti zâhir olmuş Allah dostlarından birisiydi. Bir gün Arafat tepesinde oturuyordu. Nefsi ona şöyle fısıldadı: “-Bâyezid! Senin bir benzerin var mıdır? Kırkbeş defa haccettin ve binlerce defa Kur’ân-ı ...

Devamını Oku »