Anasayfa > İslam Fıkhi Ansiklopedisi

İslam Fıkhi Ansiklopedisi

İslam Fıkhi Ansiklopedisi “FIKIH” Arapça “fe-ku-he” maddesinden gelir. Sözlük anlamı ile “bir şeyi iyi kavramak, anlayışlı olmak, bilmek” demektir. Bu açıdan “ilim”den biraz farklıdır. “İlim” nasıl olursa olsun bilmek, “fıkıh” ise, işin esprisini kavramak, inceden inceye bilmek, demektir. “Fıkıh” sonradan şeriat ilimlerini (Kitap ve Sünneti) bilmeye ad olmuştur.

Ehli Kitabın işinde Çalışmak

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehli Kitabın işinde Çalışmak Genel anlamda yani gayrı müslimin müslümanı tahkir ve tezlili sözkonusu olmadığı zaman ve mekanda, müslümanın ücretle herhangi bir zimmiye çalışması caizdir. Hz. Ali, kuyudan çektigi her kova karşılığında bir hurmaya bir Yahudiye çalışmış, aldığını Rasulüllah (sav)’a getirmiş ...

Devamını Oku »

Ehl-i Kitap

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehl-i Kitap İslâm literatüründe yahudiler ve hristiyanlar için kullanılan bir tâbir, kitab ehli. Kur’ân-ı Kerîm, birçok yerde yahudiler ve hristiyanlardan, ehl-i kitap diye bahseder; Hadislerde de bu tâbir sık sık kullanılmıştır. Böylece vahiy yoluyla nâzil olmuş Tevrat, Zebûr ve İncil’e sahip ...

Devamını Oku »

Ehlî Hayvanlar

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehlî hayvanlar, ahırda, ağılda ve kümeste beslenen yırtıcı olmayan hayvanlardır; etinden, sütünden. Yumurtasından deri ve yününden faydalanılır; yük taşıma, tarla sürme gibi değişik işlerde kullanılır.”Ehlî hayvan” karşılığında “yabânı (vahşî, yırtıcı) hayvan” tâbiri kullanılır. Yabânı hayvanlar avlanarak, ehlî hayvanlar ise yetiştirilsek ...

Devamını Oku »

Ehl-i Hadis ve Ehl-i Rey

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehl-i Hadis ve Ehl-i Rey “Ehl” sahip ve taraftar anlamlarına geldiğinden “Ehl-i Hadis” hadis ehli, taraftarı, hadisçi; “Ehl-i rey” de, rey (yani ictihad) taraftan, yanlışı demek olur.Fıkıh literatüründe ise, insanların problemlerini halledip, dini hükümlerini bildirmede ictihada ve şahsi görüşe başvurmaktan ...

Devamını Oku »

Ehl-i Fetret Kimdir, Bunlar Herhangi Bir Şeyle Mükellef midirler?

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehl-i Fetret Kimdir, Bunlar Herhangi Bir Şeyle Mükellef midirler? Bilindiği gibi peygamberimizden önceki peygamberlerin risaleti umumi değildi. Bunun için, kendilerine peygamberlerin risaleti umumi değildi. Bunun için, kedilerine peygamber gönderilmiş olan bir kavim ehl-i fetret olduğu gibi; risaleti umumi olan peygamberin ...

Devamını Oku »

Ehl-i Dalâlet

Fıkıh Ansiklopedisi

Doğru yoldan, sırat-ı müstakîmden, Hz. Peygamber’in sünnet yolundan ayrılmış, bütün İslâm dışı din ve düşünce akımları. Doğru yoldan çıkıp kaybolmak anlamıyla kullanılan dâlle (yalın hali dalâle, dalâl), Kur’ân’da çeşitli kullanımlarla geçmektedir. Dalâlet veya dalâl; doğru yoldan sapma, sapıklık, sapkınlık demektir. ...

Devamını Oku »

Ehl-i Bid’at

Fıkıh Ansiklopedisi

Bid’at ehli, hevâ ehli, dalâlet ehli, şüpheler (şubûhât) ehli, tefrika ehli. İlim ehline göre bunlar aynı şeyin değişik isimleridir. Bunlar Kitap ve Sünnet’e ve Ümmetin, ashabın yolunu ve metodunu izleyen selefinin anlayışına aykırı görüşler ortaya koyan kimselerdir. İslâm dininde bid’at, ...

Devamını Oku »

Ehl-i Beyt

Fıkıh Ansiklopedisi

Ehl-i Beyt Hz. Peygamber (s.a.s.)’in ev halkı. Ehl-i Beyt, bir evde yaşayan aile fertleri, aile demektir. İslâm fıkıh terminolojisinde bir terim olarak Hz. Peygamber (s.a.s)’in hısımlarından kendilerine zekât verilmesi yasaklanan aile fertlerinin tamamını ifade etmek için kullanılmıştır. Bu anlamda ehl-i ...

Devamını Oku »

Eğlence ve Cevazı

Fıkıh Ansiklopedisi

Eğlence ve Cevazı Ibadet ve çalışma dışında kalan vakti, faydalı bir işle meşgul olarak geçirmek; ibadet ve çalışmak için yeni güç kazanmâk üzere gönlü dinlendirmek, hoş vâkit geçirmek. Dinimiz gâyesiz ve faydasız vakit geçirmeyi hoş görmemiştir. “Boş vakit”, değerlendirilmesi gereken ...

Devamını Oku »

Ef’âl-i Mükellefin

Ef’âl-i Mükellefin Yükümlülük sahibi olanların yaptıkları işler, fiiller. Ef’âl “fiil”, mükellefin de “mükellef” kelimesinin çoğuludur. “Teklif” mastarından türetilmiş olan bu kelime “yükümlülük sahibi kişi” anlamındadır. Şer’i ıstılahta: “İslâmî emir ve yasakların muhatabı olan ve bunlara uymakla yükümlü bulunan kimse” demektir. ...

Devamını Oku »

Edille-i Şer’iyye (Şer’i Deliller)

Fıkıh Ansiklopedisi

Şer’î deliller, şer’î hükümleri çıkarma yolları. Edille, delil kelimesinin çoğuludur. Delil de, kendisiyle, arzulanan bir amaca ulaşılan rehber, kaynak, dayanak demektir. Usûl-i Erbaa, Edille-i Erbaa da denir. Edille-i Şer’iyye, yahut şer’î deliller, en genel anlamda İslâm hukukunun kaynaklarını teşkil eder. ...

Devamını Oku »

Edille-i Erbaa (Dört Delil)

Fıkıh Ansiklopedisi

Edille-i Erbaa (Dört Delil) Dört delil: Kur’ân, Sünnet, İcmâ, Kıyas. Edille, delil kelimesinin çoğuludur. Erbaa dört demektir. “Dört delil” anlamına gelir. Bu tâbir İslam hukukunda fıkhın dayandığı dört ana kaynağı ifade eder. Bunlar; Kitap, Sünnet, İcmâ ve Kıyas’tır. 1) Kitap: ...

Devamını Oku »

Edep Mahalli

Fıkıh Ansiklopedisi

İslâm hükümlerine göre kadın ve erkeğin örtülmesi zorunlu yerleri. Avret mahalli de denir. Kur’an buyruğunca her müslüman edeb mahâllini örterek gizlemekle yükümlüdür. Bununla birlikte kişinin başkasının edeb mâhalline bakması dâ haramdır. İslâm, bu hükümleriyle toplumsal bozuluşun en büyük etkenlerinden birisi ...

Devamını Oku »

Düşük Yapma

Fıkıh Ansiklopedisi

Düşük Yapma Kürtaj, ana rahmindeki “cenin”* in herhangi bir dış etkiyle düşmesi. Bu, kasıtlı olarak ilaç kullanma vb. ile olabileceği gibi, korku, yüksek bir yerden düşme, döğülme, hastalık… ile de olur. Tıpta kullanılan “kürtaj” terimi ana rahminin içini kazıyarak oniki ...

Devamını Oku »

Düşük

Fıkıh Ansiklopedisi

Organları Belirgin Düşük İslâm Hukukunda “sakt” kelimesiyle anlatılan düşük sadece organları belirmiş olan düşüktür. Ama bütün organların belirmiş olması şart değildir. Saç ve tırnak gibi bazı organlarının belirmesi, çocuk sayılması için yeterlidir. Böylece bir kısım organları belirmiş çocuğu düşen kadın, ...

Devamını Oku »

Dürzi Dürzilik

Fıkıh Ansiklopedisi

Fatımî halifelerinden el-Hâkim biemrillah el-Mansur b. el-Aziz billah (385-411/996-1021)‘ın veziri Hamza b. Ali’nin kurduğu İslâm dışı bâtıl bir mezhep. Dürzî, bu mezhebin görüşlerini benimseyen kişi. Propagandacı (dâî)* lerinden birisi olan Nuştekîn ed-Dürzî (ö. 410/1019)’nin ismine izafetle anılan Dürzîlik, siyasi-itikadî bir ...

Devamını Oku »

Dükkanımı Bankaya yada İçki Satacak Olan Marketçiye Kiraya Verebilir miyim?

Fıkıh Ansiklopedisi

Mes’elenin maslah’at-i âmme ve insan iradesine ve hürriyetine saygı gibi iki önemli yönü vardır. Ebu Hanife tek başına kaldığı bu konuda daha çok hür iradeye, ama bir yönüyle de maslahata ağırlık veriyor gibidir. Ona göre:Bir müslüman arabasını ve hayvanını kilise ...

Devamını Oku »

Dükkan Kiralar Sonra Kiraladığı Dükkanı Başkasına Devretmek Caiz midir?

Fıkıh Ansiklopedisi

Belli bir süre için bir dükkanın kiralanıp, sonra da başkasına devredilmesi iki şart ile caizdir. Birinci şart: Yeni kiracı ilk kiraya veren adam olmayacak. Mesela Hasan Efendi dükkanını Ali Efendiye kiraya verdi. Ali Efendi kiraladığı dükkanı kiraya vermek isterse Hasan ...

Devamını Oku »