Hadis No : 5144
Ravi: Cerir İbnu Abdillah
Tanım: Resulullah (sav) bir dolunay gecesi, aya baktı ve: “Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O’nu görmede bir sıkışıklığa düşmeyeceksiniz (herkes rahatça görecek). Artık, güneşin doğma ve batmasından önce hiç bir namaz hususunda size galebe çalınmamasına gücünüz yeterse bunu yapın (namazları vaktinde kılın, vaktini geçirmeyin).” Cerir der ki: “Resulullah, sonra şu ayeti okudu: “Rabbini güneşin doğmasından ve batmasından önce hamd ile teşbih et!”(Ta-ha 130).
Kaynak: Buhari, Mevakitu’s-Salat 6, 26, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 24; Müslim, Mesacid 211, (633); Ebu Davud, Sün
Hadis No : 5145
Ravi: Süheyb
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Cennetlikler cennete girince Allah Teala hazretleri: “Bir şey daha istiyorsanız söyleyin, onu da ilaveten vereyim!” buyurur. Cennetlikler: “Sen bizim yüzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadın mı? Sen bizi cehennemden kurtarmadın mı (daha ne isteyeceğiz?)” derler. Derken perde açılır. Onlara, yüce Rablerine bakmaktan daha sevimli bir şey verilmemiştir.” Süheyb der ki: “Resulullah bu sözlerinden sonra şu ayeti tilavet buyurdular. (Mealen): “İyi iş, güzel amel yapanlara, daha güzel iyilik bir de ziyade vardır” (Yunus 26).
Kaynak: Müslim, İman 297, (181); Tirmizi, Cennet 16, (2555)
Hadis No : 5146
Ravi: Ebu Zerr
Tanım: Resulullah (sav)’a: “Sen Rab Teala’nı hiç gördün mü?” diye sordum. “Nurdur, ben O’nu nasıl görürüm” buyurdular.
Kaynak: Müslim, İman 291, (178); Tirmizi, Tefsir, Necm, (3278)
Hadis No : 5147
Ravi: Mesruk
Tanım: Hz. Aişe (ra)’ye dedim ki: “Ey anneciğim! Muhammed (sav) Rabbini gördü mü?” Bu soru üzerine: “Söylediğin sözden tüylerim ürperdi. Senin üç hatalı sözden haberin yok mu? Kim onları sana söylerse yalan söylemiş olur. Şöyle ki: Kim sana: “Muhammed Rabbini gördü” derse yalan söylemiş olur. (Hz. Aişe bu noktada, sözüne delil olarak) şu ayeti okudu. (Mealen): “Onu gözler idrak edemez, O ise gözleri idrak eder” (En’am 103). Devamla dedi ki: “Kim sana derse ki Muhammed yarın olacak şeyi bilir, yalan söylemiştir. Zira ayet-i kerimede (mealen): “Hiçbir nefis yarın ne kesbedeceğini bilemez” (Lokman 34) buyrulmuştur. Kim sana Muhammed’in vahiyden bir şey gizlediğini söylerse o da yalan söylemiştir. Çünkü ayet-i kerimede (mealen): “Ey Peygamber! Sana Rabbinden her indirileni tebliğ et. Şayet bunu yapmazsan Allah’ın risaletini tebliğ etmiş olmazsın” (Maide 67) buyrulmuştur. Lakin Resulullah (sav) Cibril’i (suret-i asliyesinde) iki sefer görmüştür.”
Kaynak: Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed’ü’l-Halk 6, Tefsir, Necm 1, Tevhid 4; Müslim, İman, 287, (177); Tirmizi