Hadis No : 5596
Ravi: Aişe
Tanım: Urve merhum, Hz. Aişe (ra)’den şunu nakletmiştir: “Hz. Peygamber (sav) bana dedi ki: “Rüyamda sen bana üç gece gösterildin: Melek seni bana bir ipek parçası icerisinde getirdi ve “Bu senin zevcendir, aç onu!” dedi. Ben de açtım, içindeki sendin. Ben: “Bu rüya Allah katında ise, onu gerçekleştirecektir” dedim.”
Kaynak: Buhari, Nikah 9, 35, Tabir 20, 21; Müslim, Fezailu’s-Sahabe 79; Tirmizi, Menakıb (3875)
Hadis No : 5597
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav), ben altı yaşında iken benimle evlendi. Medine’ye geldik. Beni’l-Haris İbnu’l-Hazrec kabilesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü, (İyileşince) saçım yine uzadı. Annem Ümmü Ruman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, ensardan bir grup kadın vardı. “Hayırlı, bereketli olsun!”, “Uğurlu mübarek olsun!” diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık-kıyafetime çeki düzen verdiler. Beni, [kuşluk vakti aniden] Resulullah (sav)(‘ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O’na teslim etti. O gün ben dokuz yaşında idim.
Kaynak: Buhari, Nikah 38, 39, 57, 59, 61; Müslim, Nikah 69, (1422); Ebu Davud, Nikah 34, (2121), Edeb 63, (4
Hadis No : 5598
Ravi: İbnu Ömer
Tanım: (Kızkardeşim) Hafsa (ra), Resulullah (sav)’ın Bedir Gazvesi’ne katılan ashabından olup, Medine’de vefat etmiş bulunan Huneys İbnu Huzafe es-Sehmi (ra)’den dul kalınca (babam) Hz. Ömer (ra), (kızkardeşimi evlendirmek için harekete geçerek bazı teşebbüslerde bulunmuştur. Bu teşebbüslerini bana şöyle) anlattı: “Önce Hz. Osman İbnu Affan (ra)’a rastladım. Hafsa’yı ona teklif ettim ve: “Dilersen sana Hafsa Bintu Ömer’i nikahlayayım” dedim. “Hele bir düşüneyim!” dedi. Birkaç gece bekledim. Sonra ona rastladım, teklifi tekrar arzettim. “Şimdilik evlenmemeyi uygun gördüm!” dedi. (Ben bu menfi cevaba kızdım.) Sonra Hz. Ebu Bekr (ra)’e rastladım. Ona da: “Dilersen sana Hafsa Bintu Ömer’i nikahlayayım!” dedim. Hz. Ebu Bekr sustu ve bana hiçbir cevap vermedi. Osman’a kızdığımdan daha çok Ebu Bekr’e kızdım. Birkaç gün aradan geçti. Sonra Hafsa’yı Resulullah (sav) istedi ve O’na nikahlayıp verdim. Sonra bana Hz. Ebu Bekr rastladı ve: “Hafsa’yı bana teklif ettiğin zaman sana hiçbir cevapta bulunmayışımdan dolayı belki de bana kızdın” dedi. Ben de: “Evet kızmıştım!” deyince şu açıklamayı yaptı: “Sen o teklifi yaptığın zaman beni cevap vermemeye sevkeden şey Resulullah (sav)’ın Hafsa’yı zikretmiş olduğunu bilmemdi. Aleyhissalatu vesselam’ın sırrını ifşa etmek istemedim. Eğer Hafsa’yı o terketseydi teklifinizi ben kabul edecektim.”
Kaynak: Buhari, Nikah 33, 36, 46 Megazi 11; Nesai, Nikah 30, (6, 83)
Hadis No : 5599
Ravi: Ömer İbnu’l-Hattab
Tanım: Resulullah (sav), Hafsa (ra)’yı boşamıştı, sonra geri döndü.
Kaynak: Ebu Davud, Talak 38, 2283); Nesai, Talak 75, (6, 213)
Hadis No : 5600
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: İddetim sona erince, Hz. Ebu Bekr (ra) bana (bir elçi göndererek) istetti ve evlenme teklif etti. Ben kabul etmedim. Derken Resulullah (sav), Hz. Ömer (ra)’i göndererek kendisi için Ümmü Seleme’yi istetti. Ümmü Seleme, Ömer’e: “Resulullah’a haber ver. Ben çok kıskanç bir kadınım ayrıca benim çok çocuğum var, bir de velilerimden hiçbiri burada hazır değil!” dedi. O da gidip Resulullah’a aktardı. Aleyhissalatu vesselam, Ömer’e: “Ona dön ve kendisine söyle ki: “Kızkançlığına gelince, senden onu gidermesi için Allah’a dua edeceğim. Çocuklarına gelince, onların himayesi de görülecektir. Velilerin meselesine gelince, onlardan hazır veya gaib hiç biri bu evliliği yadırgamayacak” buyurdular. Bunun üzerine Ümmü Seleme oğluna: “Ey Ömer! Kalk! Resulullah’la beni nikahla” dedi. O da nikahladı.
Kaynak: Nesai, Nikah 28, (6, 81)
Hadis No : 5601
Ravi: Enes
Tanım: Zeyneb’in iddeti tamamlanınca, Resulullah (sav), Zeyd (ra)’e: “Git onu bana (kendinden) iste” dedi. Zeyd gitti, Zeyneb’e geldiği zaman hamurunu yoğuruyordu. Zeyd der ki: “Onu gördüğüm zaman içimde bir zorluk hissettim, ona bakamaz hale geldim. Sırtımı ona çevirerek, geri geri yaklaştım ve: “Ey Zeyneb! Beni Resulullah (sav) gönderdi. Seni istiyor” dedim. Zeyneb: “(Ben (istihare yoluyla) Rabbimle istişare etmeden bir şey yapacak durumda değilim!” dedi ve kalkıp mescide gitti. Derken Resulullah’a vahiy geldi. Aleyhissalatu vesselam kalkıp izin almadan Zeyneb’in evine girdi. Zeyd der ki: Gündüzün ilerlemesiyle Resulullah (sav)’ın bize ekmek ve et yedirdiğini gördük. Yemekten sonra halk çıkmış, bazı kimseler evde kalmış sohbet ediyordu. Resulullah (sav) da çıktı, peşinden ben de çıktım. Hanımlarının hücrelerine birer birer uğrayıp selam vermeye başladı. Onlar: “Ey Allah’ın Resulü (yeni) hanımını nasıl buldun?” diyorlardı. Hz. Enes (ra) der ki: “Bilemiyorum, halk çıktı!” diye ben mi haber verdim, başkası mı haber verdi. Aleyhissalatu vesselam gelip evine girdi. Ben de beraber girmek istedim. Benimle kendi arasına perde çekti. Örtünme ayeti nazil oldu. Halk, kendilerine verilen öğütten derslerini aldı: “Ey iman edenler! Yemek için davet olunmadan Peygamber’in evine girip de orada yemek vaktini beklemeyin. Davet edildiğinizde ise girin, fakat yemeğinizi yedikten sonra sohbete dalmadan dağılın. Bu hareketiniz Peygamer’e eziyet verir. O da size bunu açıklamaktan sıkılır. Allah ise hakkı açıklamaktan çekinmez” (Ahzab 53).
Kaynak: Müslim, Nikah 87, (1428); Nesai, Nikah 26 (6, 79)
Hadis No : 5602
Ravi: Ümmü Habibe
Tanım: Kendisi, Ubeydillah İbnu Cahş’ın nikahı altında idi. Habeşistan’da kocası ölünce, Necaşi merhum, onu Resulullah (sav)’a, nikahlayıp dört bin dirhem mehir verdi. Onu Şürahbil İbnu Hasene ile birlikte Aleyhissalatu vesselam’a gönderdi. Resulullah (sav) kabul etti.
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 29, (2107, 2108); Nesai, Nikah 66, (6, 119)