Sabır Hakkında Hadisler
Hadis No : 3220
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav), (ölen) çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı: “Allah’tan kork ve sabret” buyurdu. Kadın (izdırabından kendisine hitab edenin kim olduğuna bile bakmadan): “Benim başıma gelenden sana ne?” dedi. Resulullah (sav) uzaklaşınca,kadına: “Bu Resulullah idi!” dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı (utanıp) üzüldü. (Özür dilemek için) doğru Aleyhissalatu vesselamın kapısına koştu. Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve: “Ey Allah’ın Resulü, (o yakışıksız sözü) sizi tanımadan sarfettim (bağışlayın)” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Makbul sabır, musibetle karşılaştığın ilk andakidir” buyurdu.
Kaynak: Buhari, Cengiz 43, 7, 32, Ahkam 11; Müslim, Cengiz 14, (626); Ebu Davud, Cenaiz 27, (3124); Tirmizi,
Hadis No : 3221
Ravi: Ümmü Seleme
Tanım: Resullah (sav)’ı şunları söylerken işittim: “Kendisine bir musibet gelen müslüman Allah’ın emrettiği: “İnnalillahi ve inna ileyhi raci’un, allahümme ecirni fi musibeti vahluf li hayran minha: “Biz Allah’ınız ve ancak O’na döneceğiz. Bana bu musibetim için ücret ver. Ve bana bunun arkasından daha hayırlısını ver” derse Allah o musibeti alır ve mutlaka daha hayırlısını verir.” Ümmü Seleme der ki: “Ebu Seleme (ra) vefat ettiği zaman ben: “Ebu Seleme’den daha hayırlı olan hangi müslümar var? Resulullah (sav)’la ilk hicret eden hane, onun hanesiydi” dedim. Ben bunu söyledikten sonra Allah, onun yerine bana Resullah (sav)’ı verdi. Şöyle ki: Resulullah (sav), bana Hatib İbnu Ebi Belte’a’yı göndererek kendisi için beni istetti. Ben: “Benim (küçük) bir kız çocuğum var, ayrıca ben kıskanç bir kadınım. (Resulullah’ın ise birçok hanımı var, imtizacsızlıktan korkarım)” diye cevap verdim. Resullah (sav): “Kız çocuğuna gelince, Allah’a dua ederiz, onu kendisinden müstağni kılar, kıskançlığı için de Allah’a gidermesini dua ederim” buyurdular.
Kaynak: Müslim, Cenaiz 3, (918); Muvatta, Cenaiz 42, (1, 236); Ebu Davud, Cenaiz 22, (3119); Tirmizi, Da’ava
Hadis No : 3222
Ravi: Ebu Sinan
Tanım: Oğlum Sinan’ı defnettiğimde kabrin kenarında Ebu Talha el-Havlani oturuyordu. Defin işinden çıkınca bana: “Sana müjde vermeyeyim mi?” dedi. Ben: “Tabii, söyle!” dedim. “Ebu Musa el-Eş’ari (ra) bana anlattı” diye söze başlayıp Resulullah’ın şu sözlerini nakletti: “Bir kulun çocuğu ölürse, Allah meleklere şöyle söyler: “Kulumun çocuğunu kabzettiniz mi?” “Evet” derler. “Yani kalbinin meyvesini elinden mi aldınız?” Melekler yine: “Evet” derler. Allah tekrar sorar: “Kulum (bu esnada) ne dedi?” “Sana hamdetti ve istircada bulundu” derler. Bunun üzerine Allah Teala hazretleri şöyle emreder: “Öyleyse, kulum için cennette bir köşk inşa edin ve bunu Beytu’l-Hamd (hamd evi) diye isimlendirin.”
Kaynak: Tirmizi, Cenaiz, 36, (1021)
Hadis No : 3223
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri şöyle demiştir: “Ben kimin iki sevdiğini almışsam ve o da sevabını umarak sabretmişse, ona cennet dışında bir mükafaat vermeye razı olmam.” [Buhari’deki ibare şöyle: “Hz. Enes (ra) anlatıyor: “Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğini işittim: “Allah Teala hazretleri buyurdu ki: “Ben kulumu iki sevdiğiyle imtihan edersem o da sabır gösterir (ve sevap umarsa) onlara bedel cenneti veririm.” (Buradaki “iki sevdiği” ile gözlerini kastediyor. Doğruyu Allah bilir.”)]
Kaynak: Tirmizi, Zühd 58, (2403); Buhari, Marza 7
Hadis No : 3224
Ravi: Abdullah İbnu Amr İbnu’l-As
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Mü’min kul, arz ahalisi içindeki has sevdiği (evladı) dinden alındığı zaman sabreder ve mükafaat umarsa Allah o kulu için cennetten aşağı bir mükafaata razı olmaz.”
Kaynak: Nesai, Cenaiz 23, (4, 23)
Hadis No : 3225
Ravi: Ata İbnu Ebi Rabah
Tanım: İbnu Abbas (ra) bana: “Sana cennet ehlinden bir kadın göstereyim mi?” dedi. Ben de; “Evet göster” dedim. “İşte” dedi, “şu siyah kadın var ya, o, Resulullah’a gelip: “Ben saralıyım, (nöbet gelince) üstümü başımı açıyorum, Allah’a benim için dua ediver (hastalıktan kurtulayım) dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Dilersen sabret, sana cennet verilsin, dilersen sana şifa vermesi için Allah’a dua edivereyim” dedi. Kadın: “Öyleyse sabredeceğim, ancak üstümü başımı açmamam için dua ediver” dedi. Resulullah da ona öyle dua etti.”
Kaynak: Buhari, Marza 6; Müslim, Birr 54, (2576)
Hadis No : 3226
Ravi: Ata İbnu Yesar
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kul hastalandığı zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek gönderir ve onlara: “Gidin bakın, kulum yardımcılarına ne diyor bir dinleyin!” der. Eğer o kul, melekler geldiği zaman Allah’a hamdediyor ve senalarda bulunuyor ise, onlar bunu, her şeyi en iyi bilmekte olan Allah’a yükseltirler. Allah Teala hazretleri, bunun üzerine şöyle buyurur: “Kulumun ruhunu kabzedersem, onu cennete koymam kulumun benim üzerimdeki hakkı olmuştur. Şayet şifa verirsem, onun etini daha hayırlı bir etle, kanını daha hayırlı bir kanla değiştirmem ve günahlarını da affetmem üzerimdeki hakkı olmuştur.”
Kaynak: Muvatta, Ayn 5, (2, 940)
Hadis No : 3227
Ravi: Habbab İbnu’l-Eret
Tanım: Resulullah (sav) Ka’be’nin gölgesinde bir bürdeye yaslanmış otururken, gelip (müşriklerin yaptıklarından) şikayette bulunduk: “Bize yardım etmiyor musun, bize dua etmiyor musun?” dedik. Şu cevabı verdi: “Sizden önce öyleleri vardı ki, kişi yakalanıyor, onun için hazırlanan çukura konuyor, sonra getirilen bir testere ile başının ortasından ikiye bölünüyordu. Bazısı vardı, demir taraklarla taranıyor, vücudunda sadece et ve kemik kalıyordu. Bu yapılanlar onları dininden çeviremiyordu. Allah’a kasem olsun Allah bu dini tamamlayacaktır. Öyle ki, bir yolcu devesine bindi mi San’a’dan kalkıp Hadramevt’e kadar gidecek, Allah’tan başka hiçbir şeyden korkmayacak, koyunu için de sadece kurttan korkacak. Ancak siz acele ediyorsunuz.”
Kaynak: Buhari, Menakıbu’l-Ensar 29, Menakıb 25, İkrah 1; Ebu Davud, Cihad 107, (2649); Nesai, Zinet 98, (8,