Anasayfa > Kütüb-i Sitte > Sabır Bölümü > Sabır Hakkında Hadisler

Sabır Hakkında Hadisler

Hadis No : 3228
Ravi: Üsame İbnu Zeyd
Tanım: Resulullah (sav)’ın kızı (Zeyneb), babasına birisini göndererek “Oğlum ölmek üzere, son nefesini verirken yanında hazır ol” diye rica etti. Resulullah (sav), adamı geri çevirirken: “Selamımı söyle ve şunu hatırla!: Alan da Allah’tır, veren de Allah’tır. Her şeyin O’nun yanında muayyen bir eceli vardır.Sabretsin ve Allah’ın (sabredenlere vereceği) mükafaatı düşünsün!”

Kaynak: Buhari, Cenaiz 33, Marza 9, Kader 4, Eyman 9, Tevhid 2, 25; Müslim, Cenaiz 11, (923); Ebu Davud, Cen

 

Hadis No : 3229
Ravi: Enes
Tanım: Ebu Talha’nın bir oğlu hastalandı. Sonunda Ebu Talha evde yokken vefat etti. Çocuğun öldüğünü bilmiyordu. Hanımı, çocuğun öldüğünü görünce (çocuğun defni için gerekli) hazırlığı yaptı, onu evin bir kenarına koydu. Ebu Talha (akşam olup) eve gelince: “Çocuk nasıl oldu?” diye sordu. Hanımı, “Sükunete erdi, istirahate kavuşmuş olmasını umarım” (diye yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha hanımının doğru söylediğini zannetti. Sonra hanımı, akşam yemeğini getirdi. Yatağını hazırladı. (Sonra kocası için süslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden çıkacağı zaman hanımı çocuğun ölümünü haber verdi. Ebu Talha, Resulullah (sav)’la sabah namazı kıldı. Sonra kadının yaptığını bir bir anlattı. Resulullah (sav): “Allah gecenizi hakkınızda mübarek kılmış olsun” buyurdular. Sonra onlara (Allah Teala Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur’an’ı okudular.

Kaynak: Buhari, Cenaiz 42, Akika 1

 

Hadis No : 3230
Ravi: Kasım İbnu Muhammed
Tanım: Hanımım vefat etmişti. Bana, Muhammed İbnu Ka’b el-Kurazi, ta’ziye (baş sağlığı dilemek) maksadıyla uğradı. Ve şunu anlattı: “Beni İsrail’de fakih, alim, abid, gayretli bir adam vardı. Onun çok sevdiği bir karısı vefat etmişti. Onun ölümüne adam çok üzüldü, öyle ki, bir odaya çekilip kapıyı arkadan kapattı, yalnızlığa çekildi, kimse yanına giremedi. Onun bu halini, Beni İsrail’den bir kadın işitti. Yanına gelip: “Benim onunla bir meselem var, kendisine bizzat sormam lazım” dedi. Halk oradan çekildi. Kadın kapıda kalıp: “Mutlaka görüşmem lazım” dedi. Birisi adama seslendi: “Burada bir kadın var, senden bir şeyler sormak istiyor, “mutlaka bizzat görüşmem lazım, bizzat sormam lazım” diyor. Herkes gitti kapıda sadece o kadın var ve ayrılmıyor.”

İçerdeki adam: “O’na müsaade edin gelsin” dedi. Kadın yanına girdi. Ve: “Sana birşey sormak için geldim” dedi. Adam: Nedir o? deyince kadın anlattı: “Ben komşumdan iareten bir gerdanlık almıştım. Onu bir müddet takındım ve iareten kullandım. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim mi?” Adam: “Evet, vallahi vermelisin!” dedi. Kadın: “Ama o epey bir zaman benim yanımda kaldı. (Onu çok da sevdim)” dedi. Adam: “Bu hal senin, kolyeyi onlara iade etmeni daha çok haklı kılıyor, zira onu iare edeli çok zaman olmuş” demişti(ki, bu cevabı bekleyen kadın) atıldı: “Allah iyiliğini versin! Sen Allah’ın sana önce iare edip, sonra senden geri aldığı şeye mi üzülüyorsun? O, verdiği şeye senden daha çok hak sahibi değil mi?” dedi. Adam bu nasihat üzerine içinde bulunduğu duruma baktı (ve kendine geldi). Böylece Allah, kadının sözlerinden adamın istifade etmesini sağladı.”

Kaynak: Muvatta, Cenaiz 43, (1, 237)

 

Hadis No : 3231
Ravi: Ebu Musa
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “İşittiği şeyin verdiği ezaya aziz ve celil olan Allah’tan daha sabırlı kimse yoktur. Çünkü O’na şirk koşulur, evladlar nisbet edilir. O, yine de onlara afiyet ve rızık vermeye devam eder.”

Kaynak: Buhari, Edeb 71, Tevhid 3; Müslim, Sıfatu’l-Münafıkin 49, (2803)

 

Hadis No : 3232
Ravi: İbnu Mes’ud
Tanım: Ben, peygamberlerden (as) birinin acıklı bir hikayesini anlatmış olan Resulullah (sav)’ı şu anda sanki tekrar seyrediyor gibiyim. Demişti ki: “Kavmi ona şiddetle vurup yaralamıştı. O hem akan kanlarını siliyor, hem de: “Allah’ım, kavmimi mağfiret et, çünkü onlar bilmiyorlar” demişti.”

Kaynak: Buhari, İstitabe 4, Enbiya 60; Müslim, Cihad 105, (1792)

 

Hadis No : 3233
Ravi: Abdurrahman İbnu’l-Kasım
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Benim (yokluğumdan hasıl olan) musibet, müslümanları musibetlerinde teselli etmelidir.” (Bir başka rivayette şöyle denmiştir: “Kim bir musibete uğrarsa, benim yokluğum sebebiyle maruz kaldığı musibetini hatırlasın. Çünkü bu, en büyük musibettir.”)

Kaynak: Muvatta, Cenaiz 41, (1, 236)

 

Hadis No : 3234
Ravi: Yahya İbnu Vessab
Tanım: Yahya İbnu Vessab, Resulullah (sav)’ın Ashabından bir yaşlıdan naklediyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlara karışıp onların ezalarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp, ezalarına katlanmayandan hayırlıdır.”

Kaynak: Tirmizi, Kıyamet 56, (2509); İbnu Mace, Fiten 23, (4032)

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*