El Berr esmasının lügat anlamı:
Berrü kökünden türemiş olan el-Berr ismi; yeryüzü, kara ve kıta anlamlarına gelmektedir. Karalar, kıtalar ve yeryüzü ne kadar genişse Rabbimizin iyiliği de o kadar geniş ve sonsuzdur. Her türlü iyilik, ihsan, itaat ve doğruluk anlamlarına da gelmektedir.
El Berr esmasının ıstılah anlamı:
- El Berr; yarattıklarına karşı rahmet, mağfiret ve ihsanı bol olandır.
- El Berr; söz ve hareketlerinde mutlak sadık olandır.
- El Berr; bütün yaratıklarına rızık taksim eden, rahmetiyle muamele edendir.
- El Berr; takva sahibi kullarına kat kat sevap verendir.
- El Berr; güzel düşünce ve duygularından dolayı kullarını mükafâtlandırandır.
- El Berr; kötülükten vazgeçtikleri için kullarını mükâfatlandırandır.
- El Berr; isyan eden kullarını işledikleri günahlar oranında cezalandırandır.
- El Berr; ibadet ederek kendisine yönelen kullarına tevfik ve hidayetiyle muamele edendir.
El Berr esmasının Kur’an içerisinde incelenmesi:
1- Mü’min kullarını cennetle mükâfatlandırması anlamında şu şekilde kullanılmıştır:
“Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar, derler ki: “Daha önce biz ailemiz arasında korkardık. Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu. Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O’dur.” (Tur 25-28)
2- Rabbimizin kendisine itaat eden ve cenneti hak eden kullarını “Ebrar” olarak isimlendirmesi anlamında şu şekilde kullanılmıştır:
“Muhakkak ki iyiler (Ebrar) nimetlerle dolu olan cennettedirler.” ( İnfitar 13)
3- Rabbimizin melekleri iyi ve güvenilir (Berara) olarak isimlendirmesi anlamında şu şekilde kullanılmıştır:
“Hayır! Değerli ve güvenilir katiplerin elleriyle yazılıp tertemiz kılınmış, yüce makamlara kaldırılmış mukaddes sahifelerde yazılı bu ayetler bir hatırlatma ve öğüttür. Dileyen onu dinler ve ders alır.” (Abese 12-16)
El Berr esmasının bize yüklediği görev ve sorumluluklar:
1- Allah, kullarına karşı sonsuz ihsan ve mağfiret sahibidir. Allah’tan ihsanını üzerimize indirmesini istemeliyiz. Allah’ı, insanlara ihsan ve mağfireti ile tanıtmalıyız. İnsanları Allah’ın rahmetinden ve mağfiretinden ümit kestirmemeliyiz.
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” (Zümer 53)
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Anlamı düşünülmeden okunan Kur’an’da hayır yoktur. İlimsiz, cahilce yapılan ibadette de hayır yoktur. Gerçek fakih şu üç özelliğe sahip olan kişidir:
- İnsanları Allah’ın rahmetinden ümitsizliğe düşürmeyen
- Allah’ın azabından da emin kılmayan
- İnsanları Kur’an’dan başka kaynaklara yönlendirmeyen.” (381)
2- Rabbimiz annebabamıza bir (iyilik) ile muamele etmemizi istemiş, anne babasına iyilikle davrananları kitabında bize örnek olarak göstermiştir:
“Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi ve annebabaya iyilik etmenizi kesin bir şekilde emretti.” (İsra 23)
” (Hz. Yahya) Anne-babasına karşı iyilik sahibiydi. Bir zorba ve asi değildi.”(Meryem 14)
3-İnsanlara iyiliği emredip de kendisini unutanlardan olmamalıyız:
“Siz kitabı okuyup gerçekleri bildiğiniz halde, insanlara iyiliği emrediyor da kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı hiç kullanmıyor musunuz?” (Bakara 44)
4-İyilik ve takva üzerine birbirimizle yardımlaşmalıyız:
“..İyilik ve takva üzerine yardımlaşın. Günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’tan korkun. Çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (Maide 2)
5- Gerçek iyiliğe ulaşmak için sevdiklerimizden infak etmeliyiz:
“Sevdiklerinizden infak etmedikçe gerçek iyiliğe ulaşamazsınız. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir.” (Ali İmran 92)
6- Gerçek iyilik; sadece Allah’ın iyilik olarak isimlendirdiğidir. İnsanlar kendilerine göre “şu iyiliktir” diyemezler. Rabbimizin bize iyilik ve hayır olarak tanıttığı şeylere sarılmalıyız:
“Gerçek iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik o kimsenin iyiliğidir ki; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. Allah rızası için yakınlara, yoksullara, yetimlere, yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunan köle ve esirlere sevdiği mallardan harcar, namaz kılar, zekat verir. Antlaşma yaptığı zaman sözünde durur. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakiler de ancak onlardır.” (Bakara 177)
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“İyilik; ahlak güzelliğidir. Günah ise; kalbini rahatsız eden ve insanların duymasından hoşlanmadığın şeydir.” (382)
Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz rivayetçilerin en kötüleri; yalan rivayet edenlerdir. Yalanın ne ciddisi ne de şakası olur. İnsan çocuğuna söz verip de onu yerine getirememezlik edemez. Muhakkak ki doğruluk iyiliğe, iyilik ise cennete götürür. Yalan da haktan ayrılmaya, haktan ayrılmak ise cehenneme götürür. Gerçek şu ki, doğru sözlü olanlar için; “Doğru söyledi, sözünde durdu” denilir. Yalancılar için ise; “Yalan söyledi, sözünde durmadı” denilir. Kişi doğru söyleye söyleye sonunda Allah katında “Sıddık: Sözü ve işi hep doğru olan, doğruluktan ayrılmayan” olarak yazılır. Yine kişi yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında “Kezzab: Çok yalan söyleyen, işi gücü hep yalan olan kiii” olarak yazılır. Size asıl iftiranın ne olduğunu haber vereyim mi? İnsanların arasını bozmak için söz taşımaktır.” (383)
El Berr Ebced değeri ve zikir saati:
El-Berr isminin zikri (202) adettir. Zikir saati Zühre,zikir günü Cuma’dır.
Kaynaklar
381 Darimi\Mukaddime 29.
382 Darimi/Kitabu‟r-Rikak 2792.
383 Darimi/Kitabu‟r-Rikak 2718.