Hadis No : 2836
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim cuma günü cenabet guslü ile gusül yapar, sonra cumaya giderse sanki bir deve kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim ikinci saatte giderse bir sığır kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim üçüncü saat giderse boynuzlu bir davar kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim dördüncü saat giderse bir tavuk kurban etmiş gibi (sevaba nail) olur. Kim beşinci saatte giderse bir yumurta tasadduk etmiş gibi (sevaba nail) olur, imam (hutbeye) çıkınca melekler hazır olur, zikri dinlerler.”
Kaynak: Buhari, Cuma 4, 19; Müslim, Cum’a 10, (850); Muvatta, Cuma 1, (1, 101); Ebu Davud, Taharet 129, (351
Hadis No : 2837
Ravi:
Tanım: Bir rivayette şöyle denmiştir: “Cuma günü olunca, mescidin her bir kapısında melekler vardır, ilk gelenleri sırayla yazarlar. İmam (minbere) oturunca defterleri kapatıp, zikri dinlemeye giderler.”
Kaynak: Müslim, Cuma 24, (850)
Hadis No : 2838
Ravi: Evs İbnu Evs es-Sakafi
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim (cuma günü) yıkar ve yıkanırsa, kim erkenden (mescide) gider ve hutbenin başına yetişirse, yürür ve binmezse, imama yakın durur, dinler, malayani söz etmezse ona her bir adım için bir yıllık amelin oruçları ve namazlarıyla sevabı yazılır.”
Kaynak: Ebu Davud, Taharet 129, (345, 346); Tirmizi, Salat 356, (496); Nesai, Cuma 12, 197); İbnu Mace, İkam
Hadis No : 2839
Ravi: Abdullah İbnu Amr İbni’l-As
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Cuma namazına üç (grup) insan katılır: 1) Kişi var, namaza katılır, boş konuşma yapar. Bunun namazdan hissesi, o konuşmasıdır. 2) Kişi var namaza gelir dua eder. Bu kimse AUah’a duada bulunmuştur, Allah dilerse onun istediğini hemen verir, dilerse vermez. 3) Kişi vardır, namaza gelir sadece dinler ve sükut eder, mü’minlerin arasından yararak geçmez, kimseye eza vermez. Onun bu namazı, daha önce geçen cumaya ve fazladan da üç güne kadar (günahlarına) kefarettir. Bu hal Cenab-ı Hakk’ın şu sözüne binaendir: “Kim bir hayır yaparsa bu kendisinden on misliyle kabul edilir” (En’am 160).
Kaynak: Ebu Davud, Salat 235, (1113)
Hadis No : 2840
Ravi: Ali
Tanım: Kufe’de hutbe verirken minberden şöyle seslenmiştir: “Cuma günü olunca şeytan çarşı ve pazara erkenden bayraklarıyla gider, insanlara binbir engel çıkararak mani olmaya, onları cumadan (hiç olsun) geciktirmeye çalışır. Melekler de erkenden gidip mescidin kapılarına dururlar. Gelenleri birinci saatte gelenler, ikinci saatte gelenler diye yazarlar. Bu hal imam (hutbeye) çıkıncaya kadar devam eder. Kişi mescidde, imamı görüp, dinleyebileceği bir yere oturup can kulağıyla dinledi ve konuşmadı mı, kendisine iki kat sevap vardır. Kişi uzakta kalır ve imamı dinleyemeyeceği bir yere oturur, sessiz durur ve konuşmazsa bir hisse sevap alır. Eğer, imamı görüp dinleyebileceği bir yere oturur fakat boş konuşma yapar, sessiz kalmazsa, ona iki hisse vebal yazılır. Eğer, dinleme ve görme imkanı olmayan bir yere oturur ve boş konuşur ve sessiz kalmazsa, ona bir hisse vebal vardır. Kim de yanındaki arkadaşına cuma günü “sus” derse “boş konuşmuş” olur. Kim de boş konuşur ise, o cumadaki sevaptan nasibsiz kalır.” (Hz. Ali) konuşmasının sonunda şunu söyledi: “Ben bunu Resulullah (sav)’dan işittim.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 209, (1061)
Hadis No : 2841
Ravi: Tarık İbnu Şihab
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Cuma namazı, dört kişi hariç geri kalan her müslüman üzerine cemaat içinde yapması gereken vacib bir hakk’dır. Cumadan istisna edilen bu dört kişi şunlardır: Köle, kadın, çocuk ve hasta.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 215, (1067)
Hadis No : 2842
Ravi: Abdullah İbnu Amr İbni’l’As
Tanım: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ezanı her işitene cuma farzdır.”
Kaynak: Ebu Davud, Salat 212, (1056)